Yazar | : | Ömer Faruk Şerifoğlu |
İsbn | : | 9750809963 |
Yayın Tarihi | : | Eylük, 2005 |
Dil | : | Türkçe+İngilizce |
Sayfa Sayısı | : | 320 |
Ölçü | : | 21 x 29 cm |
Yayınevi | : | Yky |
Şu yazıyı okurken, nerede ve hangi mevsimde olursanız olun; ister misiniz beraberce bahara, yaza ve o aylarda eski Boğaziçi'nin serin sularına, gölgelik yamaçlarını süsleyen fıstık çamlarının altına gidelim, sonra mesela Üsküdar'ın tarihi bir çeşmesinden sular içelim... Hem, size rehberlik edecek müstesna şahsı tanıtınca, bu gezintiden daha da memnun kalacağınızı sanırım. Bu rehber, milli ressamımız Hoca Ali Rıza Bey'dir. "Milli" sıfatının kullanılmasında, çok hasis davranılması gerektiğine inananlardanım. Ancak, Rıza Bey gibi hayatı boyunca Türk yaşayışını, Türk evlerini ve sokaklarını, mezarlıklarını; namazgahıyla, çeşmesiyle, kedisiyle, güverciniyle Türk şehir ve köylerini, elhasıl bizden olan her şeyi -Avrupalı ve yerli başka ressamların tesirinde kalmadan- millî duygularla resmeden, örnek ahlak sahibi bir Türk ressamına "milli" denilmesi, şüphesiz ki, hakkın teslimi olur.
Onun hayat hikayesiyle, ahlak ve sanat telakkisinin bilinmesine, eserlerini daha duygulu bir gözle seyredebilmek için lüzum olduğu kanaatindeyim: 1858 yılında, Üsküdar'ın Ahmediye semtinde dünyaya gelen Ali Rıza Bey bu sebeple "Üsküdarlı Ali Rıza" namıyla anılır. Henüz yedi yaşını bitirmeden kaybettiği -süvari binbaşısı olan- babası Üsküdarlı Mehmed Rüşdi Bey'in amatör zevkiyle hat sanatına duyduğu alaka oğlunda resme karşı bir arzu şeklinde belirdiği için, küçük Ali Rıza daha o senelerde kitaplarının kenarlarına resimler çizmeğe başlamıştı. Rüşdiye (orta) tahsili sıralarında artan hevesi Kuleli Askeri İdadisi'nde (lise) okurken bir gaye halini aldığından, devrin Askeri Mektebler nazırı olan Edhem Paşa'ya (1835-1905) bir resimhane açılması için -beş, altı arkadaş birleşip- arzuhal verdiler. Takdirle karşılanan bu müracaat üzerine, mekteb idaresince resim aletleri alınarak, kendilerine hoca sıfatıyla Osman Nuri Paşa (1839-1906) tayin edildi. Bir sene içinde yaptıkları resimler, devrin padişahı Sultan II. Abdülhamid'e (saltanatı: 1876-1909) arz olunduğunda, mülakata layık görüldüler...
Uğur DERMAN