Yazar | : | Selim İleri |
İsbn | : | 9789752935303 |
Yayın Tarihi | : | Ocak, 2007 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 188 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Doğan Kitap |
Başka bir adaya götüreceklermiş beni. Nikeforos'un adamları 'sürgün' kelimesini kullanmaktan kaçınıyorlar. Nikeforos onlara yasaklamış olmalı sürgün kelimesini.
Her şeyden kopartılıp, ahaliden uzak tutulmam için. Daha da uzak.
Hep öyleydi; Adaların manastırlarına gönderildi muktedirler.
"Nereye?" diye sordum.
Adını gençken işittiğim. Irakta. Adım belki işitmediğim bir adaya, Lesbos'a.
Yüzüm ifadesiz. Yüzümü ifadesiz kılmıştım. Duygularımı anlayamadılar.
Lesbos neresiydi? Bu mevsimde çiçekler Lesbos'ta da açıyor mu, dumanlı güller, cılız çiğdemler, yorgun ve ihtiyar elma ağacının bahar çiçekleri?
Hatıram cevap vermiyor. Ben de kimseye sormuyorum.
Susuyorum. Kimsemin olmadığım bilerek.
Artık kimsem yok. Altın ve ipek esvaplarım içinde şehirden geçmiyorum. Ahali önümde diz çökmüyor. Ahali beni alkışlamıyor. Avuç avuç fırlattığım paralar uğruna birbirlerini hayvanca ezmiyorlar. Bunlar dündü. Ebedi Şehir sustu.
Psamatia limanındaydım. Baştanbaşa beyaz mermer rıhtım güneşle kavrulmuştu. Ötelerde Prinkopo buğular içinde yüzüyordu.
Ama Psamatia'ya kışın da geldim. Beyaz mermerlerin azgın dalgalar altında kalışını görmek için. Deniz kudurmuştu. Askerler, denizin beni alıp götüreceğinden korktular. Nihayetsiz köpükler yalayıp geçti.
Ötelerde Prinkopo küçücük kalmıştı, mor bir yara gibi. Kudurmuş denizi sevdim, rıhtımı döven dalgaların amansızlığını.
Yaz gelince Prinkopo'ya gittik. Deniz sakindi.
"Şuraya bir manastır yapın" dedim, erden tepeyi göstererek. Kadınlar Manastırı. Çünkü erkeklerle kadınların bir arada oldukları manastırları yasaklamıştım.