Yazar | : | Abidin Dino |
İsbn | : | 9753043287 |
Yayın Tarihi | : | Mart, 2006 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 180 |
Ölçü | : | 18,5 x 23 cm |
Yayınevi | : | Dünya Kitapları |
Bahsi Geçen | : | Fikret Mualla Saygı |
Bir ressamın bir başka ressam üzerine yazdığı, bu elinizde tuttuğunuz kitap, Türkçede benzeri olmayan bir kitaptır.
Ressamın yaşam öyküsünü anlatan ressam-yazar, aynı zamanda resimlerinin de öyküsünü anlatır. Onları ressamca okur. Biz okurların anlayacağı bir dile çevirir. Bir sanat tarihçisi, bir sanat yazarı olarak değil, bir ressam sanatçı olarak.
Tüm bunları yaparken, İstanbul'da ve Paris'te birlikte ve ayrı ayrı yaşadıkları dönemi, bir öykü yazarı, Fikret Mualla'yı da bir öykü kişisi olarak anlatır.
Fırçayı bırakıp kalemi eline alarak yazarlık serüvenine başlamış olan ressam, okuduğunuzda göreceğiniz gibi, ruhun derinliklerine değil, resim sanatının derinliklerine dalar.
Yedeğine, (ne kadar şaşırtıcı) Mevlana'yı, onun İzbudak çevirisinden Mesnevi'sini almıştır.
Mesnevi'den cımbızla alınmış dizeler, resim sanatını yasaklayan bir dinin mistik filozofunun başyapıtındaki görsellikle ilgili düşüncelerin, imgelerin zenginliği, birer alıntının çok ötesindedir. Ana metinde bunlara hiçbir gönderide bulunulmaz ama İslam'ın da kendine özgü bir resim sanatı olduğunu duyurur bu alıntılar. Abidin, kendini de, Fikret Mualla'yı da, hem Doğu'ya hem Batı'ya konuşlandırır, birini ya da öbürünü yeğlemeden.
Gören Göz İçin Fikret Mualla, ilk kez, 1980'de Abidin Dino/ Ara Güler imzalarıyla yayımlandığında, bu olağanüstü metin pek dikkatleri çekmemişti. Kitap, sıradan bir resim kitabı olarak algılanmış, büyük bir olasılıkla da, Abidin'in metnini okuyan pek olmamıştı.
Ara Güler, yaşarken Fikret Mualla'nın izini sürmüş, öldükten sonra da bulabildiği tüm yapıtlarının fotoğraflarını çekmişti. Fikret Mualla kitabı düşüncesi onundu. Cem Yayınevi'nin yöneticisi rahmetli Oğuz Akkan, Ara'nın bu projesine olumlu bakmış, Abidin'in bir önsözüyle kitabı yayımlamayı kabul etmişti. Abidin, bir mektubunda dediği gibi, "Benden kırk sayfa istediler, yüz kırk sayfa yazdım; bir ayda bitiririm dedim, altı ayda bitirdim" dediği metni yazmak için, fırçalarını bırakmış, gece gündüz bu metin üzerinde çalışmıştı.