Yazar | : | Yaşar Nabi |
Yayın Tarihi | : | Ocak, 1949 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 127 |
Ölçü | : | 11,5 x 17 cm |
Yayınevi | : | Varlık Yayınları |
Fransız hikâyeciliğine, sathi de olsa, toplu bir bakış imkânını verecek küçük bir cilt hazırlamayı düşündüğüm zaman işin güçlüğü karşısında bir an yılmadım değil. En büyük zorluk, elimizin altında, böyle bir maksatla hazırlanmış ve işimiz i kolaylaştıracak antolojiler bulunmamasından ileri geliyordu. Başlangıcından bugüne, bütün Fransız hikâyeciliğini içine alan bir antolojiye şimdiye kadar rastlamadım; belki vardır da ben görmedim. Topu topu elimde Anthologie des Conteurs d'Aujourd'hui adını taşıyan bir cilt var ki, ilk dünya harbinden sonraki devirde yaşayan Fransız hikâyecilerinden birer örnek veriyor. O devre ait hikâyeciler için bu eserden oldukça faydalandım. Bu antolojinin bir iyiliği de hikâyeleri doğrudan doğruya yazarlarına seçtirmiş olmasıdır. Ama her yazar, kendi hikâyesini seçmekte yanılmaz bir ölçüye sahip midir? diyeceksiniz. Kitabına alacağı ediplerin bütün hikâyelerini okumak imkânından bile mahrum bir yazarın indi görüşü ile meydana gelen seçmelere bu tarz elbette ki tercih edilir... Hiç değilse yeni yazarlar için. Eskiler hakkında zaman ve edebiyat tarihi bir dereceye kadar hükmünü vermiş, eserlerini kalburdan geçirmiştir. Ama yeni imzaların ve bu imzalara ait yazıların şaşırtıcı bolluğu karşısında ayağı sürçmeden yürüyebilmek kolay değildir.
Bu antolojiyi hangi tarihten başlattırmak doğru olacağı hususunda da hayli düşündüm. Tarzının ne kadar ustası da olsam ama nihayet hikâyeden ayrı bir şeydir, düşüncesiyle Perrault'yu bir kenara bırakırken, masalımsı hikâyelerle, masaldan hikâyeye geçme hareketine öncülük etmiş ve tarzında gerçekten eşsiz eserler vermiş olan Voltaire'i atlamaya gönlümüz razı olmadı. Perrault gibi emsalsiz bir masalcı olan Charles Nodier'nin de tamamıyla hikâye sayılabilecek eserleri vardı. Onlardan kısa hikâyelerinin yeni zevke en uygun gelenini seçtiğimizi sanıyoruz…