Şu KÜÇUK ÇELEBİ HELE BİR BÜYÜSÜN DE... Büyük tasavvuf âlimi Hacı Bayram Veli, Edirne'ye geldiği zaman, Fatih henüz iki yaşındaydı. Babası Sultan Murat, Hacı Bayram'a: - Şeyhim! Ne dersin? Ben İstanbul'u alabilecek miyim? Diye sordu. Hacı Bayram, hiç ses çıkarmadı. Sultan Murat, Hacı Bayram'a yalvardı: - Şeyhim! Teveccüh eyle de, bu emelime nail olayım! Hacı Bayram, bir müddet murakabe halinde kaldıktan sonra başını kaldırdı: - Sultanım, dedi, İstanbul şehrini zaptetmek, sana nasip değil! Sonra, küçük şehzade Mehmed'i (Fatih Sultan Mehmet) göstererek devam etti: - Şu küçük Çelebi, hele büyüsün de seninle o zaman konuşuruz!.. Sultan Murat bir müddet sonra tahtı oğlu Mehmed'e bırakıp Manisa'ya çekilmişti. Fakat Balkan milletleri, bu fırsattan istifade etmekte gecikmediler ve dini taassubu tahrik ederek, topladıkları büyük bir Hristiyan ordusu ile hududu geçip, Edirne üzerine yürümeğe başladılar. İkinci Murat, ordunun kumandasını ele alması için yapılan teklifleri bir türlü kabul etmek istemiyordu. O zaman, çocuk padişah, babasına şu mektubu gönderdi: - Eğer padişah sen isen, ordunun başına geçip İslam mülkünü kâfirlerin elinden kurtar! Yok, eğer padişah ben isem, sana emrediyorum: Kumandayı deruhte edip vazifeni ifa et!" Sultan Murat, oğlunun bu pek yerinde ihtarını kabul ederek, yeniden tahtına oturdu ve düşmanlarıyla Varna civarında tutuştuğu savaşta galebeyi kazanmağa muvaffak oldu.

---