Yazar | : | Nazım Hikmet |
Yayın Tarihi | : | Eylül, 1965 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 83 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | De Yayınevi |
MUNADİ uzaktan bağırarak kapalı perdenin önüne sağdan girer. MÜNADİ. "Arzenliler, duyduk duymadık demeyin, Arzenliler. Hükümdarın buyruğunu okuyorum. Hükümdarın buyruğunu okuyorum. Hükümdarın buyruğunu okuyorum, Arzenliler'. (MUNADİ kapalı perdenin kavuştuğu yer yani ön sahnenin tam ortasına gelmiştir. Durur. Elindeki buyruğu üç defa öpüp başına koyduktan sonra okumaya başlar.)
MÜNADİ. "Arzenliler, sözümüz hepinizedir; yedinizden yetmişinize kadar... Biz ki Şah Sanem kızı, biz ki hükümdarınız Mehmene Banu'yuz, biz ki adaleti odun kantarıyla değil, kuyumcu terazisiyle ölçeriz, biz ki şehrinizi düşman orduları sardığında Arap-Özengi misali cengedip en namlı pehlivanları yere çaldık... Hâlbuki söğüt dalından nazlıyız ve sırma saçlarımız topuklarımızı döver... Arzenliler, sözümüz hepinizedir. Kardeşimiz hasta yatar kırk günden beri... Hastamızın derdine deva bulana, isterse kırk memleket vereyim, isterse hazinemi kırk deveye yükleyerek götürsün... Arzenliler, sözümüz hepinizedir, yedinizden yetmişinize kadar... Kardeşimiz hasta yatar kırk günden beri…'
(MUNADİ, buyruğunu tekrar üç defa öpüp başına koyduktan sonra yürür.)
MÜNADİ. "Arzenliler; duyduk duymadık demeyin, Arzenliler.
Hükümdarın buyruğunu okuyorum... Hükümdarın buyruğunu okuyorum...'
(MANADİ soldan çıkar)...