Yazar | : | Hüseyin Latif, Bilge Demirkazan, Mireille Sadège |
İsbn | : | 9756294051 |
Yayın Tarihi | : | Kasım, 2005 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 165 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Bizim Avrupa Yayınları |
Bahsi Geçen | : | Fatih Altaylı |
Teke Tek'te hep o sorar ve karşısındakiler yanıtlardı. Onun yaptığı, konuşmacıyı yönlendirmek ve konuşulanları derlemekti. Herkes onu sivri dilliliği, kavgacı kişiliği ile tanıyordu.
Biz ise onu modem, bilgili, biraz stresli biraz da düşünceli bulduk. İyi eğitim almış, görgülü biri olduğu her halinden belli oluyordu.
Bu kitapta bir medya devini okuyacaksınız.
Kamuoyunun son aylarda kendisinden en çok söz ettiren ismi Fatih Altaylı dünyayı nasıl yorumluyor, Türkiye'ye nasıl bakıyor; evde yemek pişirir mi, eşi ve kızı ile ilişkileri.
O, modem giyinen, modem düşünen, birçok dil konuşabilen, sözünü sakınmayan, aile reisi olarak karşımıza çıkan; bir toplantı sırasında Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün, "Kim benden sonra bu koltuğa oturmak istiyor?" sorusuna "Ben" deme cesaretini gösteren Fatih Altaylı.
Bu kitapta okuyacağınız, medya devi Fatih Altaylı, dünyadaki ve Türkiye'deki değişimi, Türkiye'nin tek Fransızca gazetesi "Aujourd'hui la Turquie" gazetesinin yazarlarına yanıt vererek anlattı.
Hepsi çok açık, sansürsüz olarak bu kitapta.
Bu sefer Teke Tek'te koltukların yeri değişti. Tabii ki onunla baş etmek için karşısına üç kişi olarak oturduk.
Bazı kişiler, "Fatih Altaylı kendisine ısmarlama kitap yazdırdı" diyecekler. Hayır böyle bir şeyin olmadığını biz üç uluslararası, araştırmacı gazeteci olarak temin ederiz. Fatih Altaylı'yla Türkiye'nin tek Fransızca gazetesi "Aujourd'hui la Turquie" için röportaj yapmaya gitmiştik. Bizi şimdiye kadar röportaj yaptığımız herkes gibi karşıladı. Ne fazla, ne de daha ayrı bir ilgiyle... Ama röportaj sırasında saatler ilerledikçe, her üçümüz de birbirimizden habersiz olarak…