Yazar | : | Behiç Ak, Tan Oral |
İsbn | : | 9759369265 |
Yayın Tarihi | : | 2003 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 242 |
Ölçü | : | 19,5 x 22 cm |
Yayınevi | : | Osmanlı Bankası |
Yüzyılın ötesinden birkaç kırık dökük çizginin, zamanının en önemli haberleri ve yorumları ile yüklü olarak, günümüze kadar diriliğinden ve içtenliğinden hiçbir şey yitirmeden gelebilmiş olmasını bir mucize saymak gerekiyor. Çizerine büyük sorumluluklar getiren, ufak bir sanat diye nitelenen karikatürün işte bunu başarabildiğine tanık oluyoruz. Çizildiği gün, konu edindiği kişilerin çoğunlukla tadını kaçıran, ama öte yandan izleyenleri ile hoş bir sohbete tutuşan bu sevimli sanatın basılı ürünleri, bu etkili sohbeti yıllar sonra, hiç bilmediği bir zamanda, hiç tanımadığı kişilerle de olsa, yine hala sürdürebiliyor. Geçmişi anlamaya çalışırken ya da gününü kavramaya çabalarken insan, eskiyi merak etmekle başlıyor işe. Ve arkeolojik kazı yapar gibi, kitaplıkların, arşivlerin el değmemiş köşelerinden gün ışığına çıkarılan çizgilere baktıkça da heyecanlanıyor ve bu keşif gezisinin bütün zahmetine değdiğini düşünüyor. Çünkü o çizgilerde, toplum vicdanının sesi uğulduyor gibidir. Ve tarih, o bilinenin ötesinde, sanki yeniden yeniden keşfediliyordur.
Yaşadığımız ülkede, karikatürün basında ilk kez görüldüğü yıllarından başlayarak son Osmanlı dış borcunun ödendiği o güne kadar geçen, borç ekonomisine dayalı seksen yıl, günü gününe çizilen karikatürlerle bir sergiye taşınmak istendi. Sözü edilen bu çizgiler, yaşanan o uzun ekonomik serüvenin, insan belleğinden silinse bile, kâğıt üstünde kalan birebir gerçek izleriydi. Bu izler sadece bir olaylar sıralaması da değildi üstelik kapanıp açılmaları ile yoğunlaşıp seyrelmeleri ile sertleşip yumuşamaları ile ve nihayet coşmaları ve susmaları ile bir siyasal ve toplumsal kronolojinin topografyasını tüm ince köşeleri ve duyarlı ayrıntıları ile gözler önüne seriyordu. Kaba bir hesapla, seksen yıl boyunca, dergi ve gazetelerde en azından otuz kırk bin çizimin yer aldığı düşünülebilir. Doğaldır ki bunların tümünü izlemek olanaksız ve gereksiz. Ama önemli bulunan yayınlar, ekonomi gözlüğü ile ve sabırla taranınca, masamızın üstüne üç bine yakın çizim yığılmış oldu. Bu da, bir o kadar emek, endişe, acı, umut, gözyaşı ve kahkaha yığıldı demekti ve doğrusu müthiş heyecan vericiydi...