Yazar | : | Reşat Nuri Güntekin |
İsbn | : | 9751015421 |
Yayın Tarihi | : | 2000 |
Dil | : | Türkçe |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | İnkılâp Kitabevi |
1
Yaşımı soran olursa kırk deyip geçiyorum amma hemen hemen elliye yanaştım. Bu yaşta adam için karısının ölmesi kadar büyük felaket olmuyor. Daha gençlikte başa gelse insan, yine sarsılır. Ev bark yıkımı kolay şey değil. Amma bir cihetten de bir ümit yeri kalır. Adam belki yeniden bir yuva tutar; sönük ocağa şöyle üç, beş kasım dalı atar. Daha ihtiyarlıkta olursa onun da o kadar zararı yok. Adam, altmışından sonra karıyı neylesin; insan, o vakit keenne vapur bekleyen yolcuya benzer.
Üç sene evvel rahmetliyi "Emir Sultan"daki kabrine götürdüğüm vakit ömrün bu belalı yaşındayım. Ben halde olanların çoğu yeniden evleniyor amma, yüzde doksan, sonu fena çıkıyor. Geçkin bir şey alırsan nafile sarmıyor. Genç alıyorlar, ille... daha berbat oluyor. Bu zamanda helal süt emmiş kaçta kaç çıkar? Diyelim ki öyle birine rastgetirdik. Değil mi ki dini bütün, ahlakı düzgün olduğu için sana sadakat gösterecek. Nafile... Bu yaştan sonra işi çapkınlığa vuranlar da oluyor. Her koyun kendi bacağından asılır. Kimseyi "Şöyle yapıyor, böyle ediyor!" diye kınamsamak huyum yok ama bu yaşta çok çirkin düşüyor. Bunlar delikanlılıkta yakışan şeyler.
İşte bunları birer birer düşündüm. İlle velakin vakit, saat gelince adamın basireti mi bağlanıyor, ne oluyor? Beş yaşında bir çocuk, adamı iblis gibi aldatıyor.
2
Rahmetlinin hastalığı iki yıldan ziyade uzamıştı.
Fena yorgundum. Kırk lokmasından sonra birkaç ay İstanbul'a gitmek, her eyyam şöyle başımı dinlemek istedim. Bursa'dan İstanbul komşu kapısı gibi bir şey. Fakat her nedense Abdülhamid'e bomba atıldığı seneden beri gitmek kısmet olmamıştı. Oğlum, kızlarım hiç memnun olmadılar. Hele damadım beni niyetimden vazgeçirmek için dehşetli uğraştı. Besbelli İstanbul'da baştan çıkar, fazla para yerim diye korkuyorlardı. O vakit kızdım amma, şimdi hak veriyorum. Öyle ya malım, mülküm onların sayılır...