Yazar | : | Esat Mahmut Karakurt |
Yayın Tarihi | : | 1982 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 183 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | İnkılap ve Aka Kitabevleri |
1951 senesinin bir İlkbahar gecesidir.
Bardaklardan boşanırcasına müthiş bir yağmur yağıyor.
Bu bardaklardan boşanırcasına yağan yağmurların altında İstanbul yine bu gece sokakları, evleri, me1ydanları ve yer yer dereleşip nehirleşen yol kavşakları ile Peygamber Nuh'un gemisi gibi, kendini mütevekkil kadere bırakmış. habire suların arasından çalkalanıp duruyor.
Fakat bütün bunlara rağmen gecenin bu müthiş ve ıslak karanlığını bir ölünün açık kalmış gözlerindeki madeni pırıltılarla yırtıp ayıran siyah bir otomobil, hızla geldi, Yeşilköy hava alanının yolculara mahsus salonu önünde durdu.
Otomobilin dört bir tarafından, bir borunun musluğundan akıyormuşçasına sular sızıyordu aşağıya!..
Birden arabanın kapısı açıldı. Dışarı bir erkek çıktı. Üzerinde klasik bir İngiliz trençkotu ve başında gayet zarif açık renk bir şapka taşıyordu. Hani bazı erkekler vardır. En ağır başlı kadınlar bile yolda geçerken görseler onu; tamamıyla iradelerinin haricinde bütün bir değişiklik arzularının bir anda harekete gelerek, oldukları yerde hafifçe sendeleyip sarsıldıklarını hissederler.
İşte otomobilden inen erkek de, bu neviden bir erkek· ti. Güzel değildi. Hatta yakışıklı bile değildi. Fakat saçlarının tellerinden, ayaklarının parmak uçlarına kadar erkekti. Gözlerini kaldırıp, gözlerinde tuttuğu herhangi bir kadını kalbinden değil de, damarlarından çarpan bir erkek!..
Sağa sola dönmedi hiç! Elindeki küçük el çantası ile doğruca yürüyüp, salonun kapısından içeri, girdi.