Yazar | : | Samih Nafiz Tansu |
Yayın Tarihi | : | 1957 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 271 |
Ölçü | : | 14 x 20 cm |
Yayınevi | : | Türkiye Yayınevi |
1398 Miladi yılının sonbaharı... Güzel ve yeşil Bursa bu mevsimde ılık havası, billur suları ve sulu meyveleriyle gözde tüten bir Osmanlı beldesidir. Sabahın altın ışıkları onun dumanlı ve zümrüt dağlarını aydınlatır, akşamın sisleri pembeleşen daha sonra morlaşan vadilerine karanlığı ve sükunu davet ederken, gece gündüz durmadan akan, taşları oyan, mehtapta bir gümüş çizgi gibi parlayan dereleri de etrafın sessizliğini bozar, Bursa'ya bir canlılık getirir.
Ulucami'nin beyaz, bembeyaz duvarları, göklere yükselen minareleri şehrin adım başında görülen camileri, mescit ve türbeleri, din bakımından ne derece ehemmiyetli bir mevkide bulunduğunu gösterir. Muazzam çınar ağaçlarının, dere kenarlarında görünen boynu bükük söğütlerin, yollar boyunca dimdik bir asker gibi dizilmiş, gelen geçene yol veren kavakların, gölgelediği bu güzel beldede, Türklük ve Müslümanlık uzun asırlar yaşamış, tatlı ve acı günlerden mürekkep hatıralar bırakmıştır.
İşte bu yıl da, bu sonbahar da Bursa sarayında büyük hazırlıklar göze çarpıyordu. Kulaktan kulağa fısıldanan bir söz şu haberi ortalığa yayıyordu.
- Sultan Beyazıt şehzadeleriyle beraber pek yakında Rumeli'den buraya dönecek, bir müddet istirahat eyleyecek!
Bu havadis bütün bir şehre yayılmış, kalplerde neşe ve sevinç yaratmıştı. O Padişah ki Rumeli'den Anadolu'ya Yıldırım lakabına yaraşır bir kudret ve heybetle yetişmekte, süratiyle dostu, düşmanı hayretler içinde bırakmaktaydı.
Orta boylu, sarışın: beyaz tenli, parlak gözlü, güçlü, kuvvetli ve demir iradeli olan Padişah, Tuna boylarında kazandığı Niğbolu zaferiyle bütün bir Avrupa'ya korku salmış, Asya hükümdarlarını ise kendisine hayran bırakmıştı.
Niğbolu'da ona esir olan meşhur Fransız şövalyesi Korkusuz Jean, önünde titremiş, Macar Kralı Zigsmond ise kurtuluşu kaçmak ta bulmuştu. On bin Fransız şövalyesi o gün önünde kısmen telef, kısmen esir olmuştu.