Benim çocukluğumun ve ilk gençliğimin önde gelen politikacılarından biriydi Ekrem Alican. Birinci Dünya Savaşının ortasında doğmuş, 1937’de Mülkiye Mektebi mali şubesini bitirmiş, Maliye Bakanlığına girmişti. Lisansüstü eğitim için Londra ya London School of Economicse gönderilmiş, İkinci Dünya Savaşının çıkması sonucu eğitimini yarıda bırakarak, aynı amaçla gönderilmiş arkadaşlarıyla birlikte Türkiye’ye geri dönmek zorunda kalmıştı. İki büyük savaşı yaşamış talihsiz bir kuşağın temsilcisiydi. Türkiye’ye döndükten sonra açılan yarışma sınavını kazanarak Maliye Müfettişliğine atanmıştı.
Bir süre maliye müfettişliği yaptıktan sonra kamu görevinden ayrılarak Ada-pazarı’nda ticarete atılmış, çok partili demokrasiye geçişte Demokrat Parti’de yer almış, iki dönem üst üste Sakarya’dan milletvekili seçilmişti. O dönemde hükümetin ve üst düzey görevlilerin yolsuzluklarını yazan gazetecilere, yazdıklarının doğruluğunu kanıtlama hakkı tanınmıyor ve bu konu büyük tartışmalara neden oluyordu. Kamuoyunda ‘ispat hakkı’ diye bilinen bu tartışmalar sonunda TBMM’ye, bu hakkın tanınması amacıyla bir teklif sunulduysa da hükümetten gelen baskıyla bu girişim engellendi. Ekrem Alican, kendi üyesi olduğu partinin hükümetinin aldığı bu tavrı protesto eden bir grup milletvekiliyle birlikte 1955 yılında Demokrat Parti’den istifa ederek Hürriyet Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı. Alican, bir avuç arkadaşıyla birlikte bu baskıya karşı çıkarak, insanın kişiliğinin ve dürüstlüğünün parti disiplini uğruna feda edilemeyeceğini haykırıyordu.
Ekrem Alican, kendi deyişiyle ifade edersek “Hürriyet Partisi’nin uğradığı seçim hezimeti” sonrasında alman Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılma kararma karşı çıkarak tek başına siyasete devam etti. 1960 Darbesi sonrasında Cemal Gürsel başkanlığında kurulan hükümette maliye bakanı olarak görev aldı. Bir süre sonra siyaset yeniden serbest bırakılınca Ekrem Alican, arkadaşlarıyla birlikte Yeni Türkiye Partisi’ni kurdu ve genel başkanı oldu. Çocukluğumda o dönemi ve bizim evde konuşulanları hatırlıyorum. Halk Partisi ve Demokrat Parti çekişmesinden bıkmış olan insanlar için Alican’m partisi büyük bir umut ışığı olmuştu. Yem Türkiye Partisi, İsmet İnönü’nün ikinci koalisyon hükümetinde yer aldı ve Ekrem Alican bu hükümette Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev yap ti.] 965 yılında tekrar Sakarya Milletvekili seçildi. Sonrasında Yeni Türkiye Partisinin hızla oy kaybettiği bir döneme girildi. Ekrem Alican 1966 yılında Yeni Türkiye Partisi genel başkanlığından çekildi. 1969 yılında da aktif siyaseti bıraktı. Siyasetten sonra Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı...

---