Yazar | : | Halit Fahri Ozansoy |
Yayın Tarihi | : | 1970 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 373 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Sümerbank Kültür Yayınları |
Gözlerim tepelere bakan bir pencerede,
Her dostu hatırlarım, sorarım:
- Neredesin? Salahattin Enis'le Enis Behiç nerede?
Nerede ilk şairlik kardeşim Hakkı Tahsin?
Hani koşup gelseler o karanlık diyardan,
Ve hemen toplansalar yarenlik köşesinde; anılar getirseler o eski zamanlardan,
Hepsi kendi neşesi, hepsi kendi sesinde.
Gün batarken ne tatlı bir sohbetin sırası Pencereden akşamın solgun ışığı vursa; tütse Reşat Nuri'nin ağzında sigarası,
Gelse Mahmut Yesari şöyle bir yan otursa.
Eski kuşaktakiler, yeni kuşaktakiler
Gelseler yine öyle gözlerimin önüne;
Gelseler birer birer sonsuz uzaktakiler, inanmasam ne olur onların öldüğüne.
Gelse Servet-i Fünun sahibi Ahmet ihsan, Vay beyim iltifatı yine bol bol dilinde;
Gelse Abdülhak Hamit, o büyük şair insan, Makber'e dalmış gibi Hindin bir sahilinde.
Mahmut Sadık da gelse, yazsa fenni makale, Parmağının ucunda minyatür kurşun kalem;
Vezinsiz şiir olmaz, dayanılmaz bu hale tenkidiyle çıkışsa bir gence Ali Ekrem.
Gelse Rıza Tevfik ki hem filozof, hem derviş,
Gelse Süleyman Nazif bir eli sakalında;
Gelse Yahya Kemal ki ilham. tazeleşmiş
Bir ispanyol dansözü, bir ispanyol şalında.
Gelse Hüseyin Rahmi elinde bastonile,
Yanında Hülusi bey, can ciğer arkadaşı;
Üstadı edebiyat dışında saysa bile
Ali Naci bir ödev bilse artık barışı.
Gelse Ercüment Ekrem gözlüğünü bir silse Postuna kurulsa da Evliya-yı Cedid'in;
Gelse ismail Habib bir şiir incelese,