Dil, son derece karmaşık bir olgular bütünüdür. Biçim ve anlam, akıl ve tutku, toplum ve birey, dış etki ve iç oluşum el eledir bu bütünde. Dil, bir yanıyla toplum hayatının bütün görünümlerini kapsar, bir yanıyla da bilincin köklerine, bilinçaltının derinliklerine· uzanır. Hem bir kurumdur, hem de düşünsel bin kalıp ve ruhsal bir örgüdür. Hem özneldir, hem nesnel; hem içimiz-dedir, hem dışımızda... Sosyolojiyi de ilgilendirir, psikolojiyi de; fizyolojiyle de ilgilidir, fizikle de. Sanatın yüce katları da onun alanı, günlük yaşamın en ilkel gereksinmeleri de. Bir yanıyla düşüncenin vazgeçilmez ortağıdır dil, insanı insan yapan niteliktir; bir yanıyla da yanılgılara açılan, bulanık ve kaypak bin çeliş kiler evrenidir. Hem durmuş oturmuş bir yapı, yüzlerce asrın ürünü birikiminden hem de durmaksızın değişen oynak bir düzendir. Gelenek onda saklıdır, gelecek onda filizlenir. Seslerin çıkarılışı, duyuluşu, zihinde kavramlar uyandırışı, bildirişimi sağlayışla ilgili olaylar insan dilinin ne kadar çapraşık bir bütün sunduğunu göstermeye yeter...

---