Yazar | : | Selim İleri |
İsbn | : | 9789759917005 |
Yayın Tarihi | : | Nisan, 2008 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 228 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Doğan Kitap |
1989'da ya da 1990'da ayağımı kırmıştım. Şişli'de, Ekserci oğlu Sokağı'ndaki çatı katında günler geçmek bilmiyordu. Günler, geceler, hep o ev içinde.
O sıra, Refik Halid'in Nilgün'leri çıktı karşıma, yıllar sonra, yeniden. Kitaplığın bir köşesinde durakalmış, bekleyeyazmış. Türk Prensesi Nilgün, Mapa Melikesi Nilgün; üç cilt.
Nilgün'leri hangi tarihte okuduğumu hatırlamıyorum.
Bir define gibi çıkmıştı karşıma. Hangi zamanda okuduysam, kim bilir hangi dürtüyle, birçok satırın, paragrafın altını çizmişim, kenar notları, çerçeve içine almalar, ünlemler, soru işaretleri. 1989'da mı, 1990'da mı, çözemedim artık, niye çizmişim, niye o soru işareti.
Ama Nilgün'ün giysilerine özel bir önem vermişim. Can sıkıntısından -başka bir şey yazmak gelmiyordu içimden- Nilgün'ün giysilerini, tuvaletlerini -hepsi birbirinden şık- yazmaya koyuldum. Sanki terzi işliğinde çalışıyordum. Bir tür deneme, adı "Nilgün'ün Gardırobu" olabilir. Sanmam. Giysileri niçin yazdığımı bilmiyordum. Sadece can sıkıntısından; söyledim. Oyalanmak için.
Refik Halid Karay'a da şaşıyordum: Ne kadar özenmişti. Yalnız kadın kıyafetlerine değil, erkek kıyafetlerine de. Mesela bir bey vardı -Kimdi? Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın'da mutlaka yazmışımdır... -, kanotiye hasır şapkasıyla dolaşıyor, keten takımlar kuşanıyordu. Romancı onu Maurice Chevalier'ye benzetmişti.
Yazdı; yaz mevsimini hatırlıyorum. Ağustosta kırmıştım ayağımı. Çatı katı boğucu, teras kızgın güneş altında. Nilgün'lerdeki defile olmasa, zaman geçmeyecekti.
Bu, giysiler, roplar, tayyörler, döpiyesler, gecelikler, sabahlıklar, mantolar, kürk kaplar, pardösüler, pelerinler, akşam kıyafetleri, kokteyl elbiseleri, tuvaletler yelpazesi; bu, açılıvermiş tavus kuşu kuyruğu, sonradan, Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın'ın ilk parçası oldu. Gerçi, romanda dördüncü bölümdür. Bir 'çekirdek' oldu. Mavi Kanatlarınla... ondan doğdu.
İlk bölüm "Albüm"ü, Nilgün'ün giysilerinden, o yazıdan yola çıkarak yazdım. Yeni bir romana başladığımın bilincindeydim…