| Yazar | : | Hafız Ali Rıza Sağman |
| Yayın Tarihi | : | 1957 |
| Dil | : | Türkçe |
| Sayfa Sayısı | : | 63 |
| Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
| Yayınevi | : | Ahmet Sait Matbaası |
Bundan iki ay kadar evvelki günlerde talebemden ve tanıdıklarımdan bazıları, bana sordular:
- İstanbul "anvatan" mı alındı, yoksa "anharb" mı?
Birdenbire şaşaladım.
- Bu mevzu etrafında bu iki tabiri [deyimi] yeni duyduğumu itiraf ederim. İzah ediniz, dedim.
- İsmail Hami Danişment "Türkiyyat ve İslamiyyat TedkikIeri Külliyyatı" adlı eserinde bu fethi n "Anvatan" olduğunu yazıyormuş.
- Ne demekmiş bu "Anvatan" kelimesi?
- Şehir halkının, şehri, Fatih'e birtakım şartlar altında kendiliklerinden teslim etmesi demekmiş.
Bu kısa muhaverenin bende nasıl bir sarsıntı doğuracağını teslim buyurursunuz. Sayın Üstad Danişmend'in adı geçen eserinin, intişar eden nüshaları bende vardı. Ama okumağa henüz vakit bulamamıştım. Şimdi, başka işlerimi bırakıp onu okumaya başladım. Birinci cüz'ün9. sahifesinde ünlü âlim "EBÜSSUUD" a isnat edilen bir fetva gördüm; şaşmamak, şaşırmamak elden gelmeyen bir fetva. Biraz da güldüğümü inkâr edemem. Çünkü fetvanın aslında olan "UNVETEN" kelimesi, belki, mürettip sehvi olarak "ANVETEN" yazılmış. Arapçadaki imlasını bilmiyenler, yeni Türk yazısında yanlış şekliyle "Anveten" görünce, zihinleri "gözlerine galebe çalmış, kelimeyi "ANVATAN" tarzına sokmuşlar.