Yazar | : | Dr. Rıza Nur |
İsbn | : | 9753501587 |
Yayın Tarihi | : | Mayıs, 2005 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 648 |
Ölçü | : | 13,5 x 21 cm |
Yayınevi | : | Şehir Yayınları |
Bilindiği üzere Sultan Abdülhamid mecbur kaldığı için 23 Temmuz 1908'de Kanun-i Esasi'yi (Anayasa) yürürlüğe koymuştu. Gerçi kendisi daha önceden Saray'da bir heyet kurdurarak dünyanın bütün anayasalarını Türkçeye çevirtmeye başlamış, Osmanlı İmparatorluğu'nun bünyesine uygun bir anayasa ilan etmeye hazırlanıyordu. Ancak olaylar öyle gelişmişti ki, anılan tarihte eski anayasa yürürlüğe konmuş, meşrutiyet ilan olunmuştu. Esasen Abdülhamid'i buna zorlayan millet de değildi. Merkezi Selanik'te bulunan ve mensuplarının büyük çoğunluğunu Üçüncü Ordu'nun genç zabitlerinin oluşturduğu İttihad ve Terakki Cemiyeti idi. ve İttihadcı subaylar bundan sonra her vesileyle Meşrutiyet'in kendi eserleri olduğunu söyleyeceklerdi. Artık memlekette adalet, hürriyet, eşitlik ve kardeşlik gibi yüce insanı değerler hâkim olacak, memleket düşürüldüğü bataklıktan çıkarılacak, layık olduğu yere yükseltilecekti. Bunun için Meşrutiyet'in ilanından 8 gün sonra yedi kişilik bir heyet, İstanbul'a gelerek Sadrazam'la görüştü ve Cemiyet'in isteklerini bildirdi. Böylece İttihad ve Terakki daha baştan itibaren dışarıdan müdahalelerle gayr-i resmi olarak hükumet nüfuzunu elinde toplamaya, duruma hâkim olmaya başladı. Sorumsuz olarak yetkilere sahip olan İttihad ve Terakki yöneticileri tecrübesizlikleri, Jakoben tutumları, devlet adamı vasıflarına sahip olmamaları gibi sebeplerden dolayı, Meclis'te sahip oldukları büyük çoğunluğa ve ordunun İttihadcı subaylarına dayanarak baskıcı bir tavır içine girdiler. Bir vakitler hürriyet, adalet, eşitlik ve kardeşlik gibi değerlerin savunuculuğunu yapanlar, bunun için mücadele ettiklerini söyleyenler, yönetimde etkili olmaya başladıktan sonra keyfi idareleri ile memleketi inletmeye başladılar. İttihad ve Terakki'yi "Cemiyet-i Mukaddese", fikirlerini devleti yüceltecek, geliştirecek tek doğru kabul eden İttihadcılar, kendileri gibi düşünmeyenleri adeta vatan haini telakki ediyorlardı.