Yazar | : | Evin İlyasoğlu |
İsbn | : | 9753043074 |
Yayın Tarihi | : | Ekim, 2005 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 306 |
Ölçü | : | 19,5 x 26,5 cm |
Yayınevi | : | Dünya Kitapları |
Bahsi Geçen | : | Cemal Reşit Rey |
Cemal Reşit Rey'i ilk kez gördüğümde Şan Sineması'nda bir konser yönetiyordu. 1960'lı yılların başlarıydı. Küçük bir konservatuvar öğrencisine göre yanına yaklaşılması olanaksız, şimşekler çaktıran, sert bir orkestra şefiydi. Oysa yaşamının son döneminde onu yakından tanıma fırsatını bulduğumda, birçok büyük sanatçı gibi fırtınalı gençlik günlerini geride bırakmış, yazgısına boyun eğmiş, son derece güleç ve kendisiyle barışık bir kişi olmuştu. Bu renkli ve zarif İstanbul beyefendisinin yaşamöyküsünü yazmayı o günlerde aklıma koydum. 1981'deki ilk söyleşimizde radyodan bir teknisyen arkadaşımla sesini makara banta kaydettik, sonra da "Bestecilerimizle Söyleşiler" adlı radyo programlarında bu kayıttan bölümler kullandım. Ardından Milliyet Sanat dergisinde Cemal Bey ile başlayan bir söyleşi dizisi oluşturdum. Bu arada ona ve ailesine ait belgeler, fotoğraflar topluyordum. İyice yalnız kaldığı bu dönemde kendisine ilgi gösteren herkese "medyunu şükran" oluyordu. Uzun konuşmalarımızdan, günlerce fotoğrafları, mektupları, notaları incelememizden öylesine mutlu olmuştu ki, bir gün benim için bir şey kompoze etse, adımın harflerinden yola çıkabileceğini söyledi: "Adınızdaki harflerin notaya tekabül eden melodisini bir nüve olarak kabul edebiliriz" diyerek E,V,İ,N harflerinin karşılığındaki ilk dört notayı (mi-si-do-si) porteye yazdı. II Ekim 1982 tarihini taşıyan bu notalara şöyle de bir cümle ekledi: "Affınızı dilerim, amma elimde başka vasıta yok da!" Bana teşekkür etmek için elindeki tek araç yine müziği idi.
Biyografiler aslında çatık kaşlı kitaplardır. Oysa Cemal Reşit Bey gibi bir sanatçının biyografisini katı kurallara bağlı, soğuk bir çerçeve içinde düşünemezdim. Bu nedenle biraz da öykücülük süslemeleri kullanarak onu kitabımın kahramanı yaptım. Ancak, kahramanıma bir methiye yazmak, övgüler yağdırmak değildi amacım. Onun gerçek ile düşlem arasındaki kişiliğini, Osmanlı İmparatorluğu'ndan Cumhuriyet'e geçişin bir simgesi olarak içinde yaşadığı zamanı ve çevresi ile yapısını, büyük konaklar, kalabalık hizmetliler, görkemli yaşam biçimi, geleneğine ve kültürüne saygısı ile tanıtmaktır…