Yazar | : | Fikret Mualla |
Yayın Tarihi | : | Ekim, 1977 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 64 |
Ölçü | : | 12 x 20 cm |
Yayınevi | : | Ada Yayınları |
Fikret Mualla'nın yaşamıyla resimleri bana her zaman çelişkili görünmüştür. Onun paranoya belirtileri gösteren ruh yapısının izlerini, hiç bir zaman resimlerinde göremedim, Gerek ele aldığı konularla, gerek onları ele alış biçimiyle, bu resimlerin paranoyak psikoz etkisinde yaşayan bir yaratıcının fırçasından çıktığım söylemek, sanırım çok güçtür. (St. Anne hastahanesinde çizdiği resimler için bile bu söylediklerimin geçerli olduğuna inanıyorum.)
Onun resimlerini, çıplaklar, berberler, peyzajlar, nature-morte'lar, portreler, Paris yaşamından sahneler oluşturur. Çoğu guaş olan bu resimlerin ne renklerinde, ne biçimlerinde Fikret Mualla'nın psikozunu dışa vuran niteliklerle karşılaşmayız. Örneğin bir Van Gogh, bir Munch, giderek bir Soutine'deki trajik renk ve biçimler, işkence altında ezilen kişiliğin resimlere yansıması olayı Fikret Mualla 'da yoktur. Bu şaşırtıcı olgunun dışında kalan bir "karne"sidir burada yayımladığımız.
Fikret Mualla, psikozunu, günlük yaşamında yarattığı olaylarla ve eşine dostuna (kimi zaman da düşman bellediği kişilere) yazdığı mektuplarda dışa vurmuş.
Bunların yanısıra, yayımladığımız bu "karne"sinde olduğu gibi, zaman zaman saplantılarını çizgilere dökmüş. Bu çizgilerin, üstünde, altında ya da içinde sözcükler yer alıyor. Ancak çizgilere eşlik eden sözcükler midir, yoksa çizgiler mi sözcüklere eşlik ediyor, bunu kestirmek zor.
Fikret Mualla, sürekli olarak kendisine komplolar hazırlandığı saplantısına kapılmıştı. Burada kendisini ezmek isteyen güçlere karşı saldırıya geçiyor. Bu "karne"de, Beria üçlüsüyle (Beria, Molotov, Kruçev) işgal sırasında Almanlarla işbirliği yapan Laval'cilere ve bazı yurttaşlarına sövüyor. Sövgüleri, okunduğunda görüleceği gibi, tipik birer paranoya belirtileridir.