Yazar | : | Muzaffer Uyguner |
İsbn | : | 975494300-1 |
Yayın Tarihi | : | Ağustos, 2003 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 227 |
Ölçü | : | 11 x 19 cm |
Yayınevi | : | Bilgi Yayınevi |
Bahsi Geçen | : | Cahit Sıtkı Tarancı |
Cahit Sıtkı Tarancı, 2 Ekim 1910'da Diyarbakır'ın Camiikebir mahallesinde doğmuştur. Uzun süre ailesinin konutu olan bu evin, daha sonraları, bir süre trahom hastanesi olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bugün ise aynı ev, "Tarancı Müzesi"dir.
Babası, Pirinççioğullarından Bekir Sıtkı Tarancı, annesi de aynı soydan Arife Tarancı'dır. Anneyle babasının amca çocukları olduğu bilinmektedir. Hüseyin Cahit Yalçın'ı çok seven babası, doğduğunda, ona Hüseyin Cahit adını vermiştir. Cahit Sıtkı, ailenin ilk çocuğudur. Bugün hayatta olan üç kız ve iki erkek kardeşi daha vardır.
Bekir Sıtkı Tarancı, ailenin Pirinççioğlu soyadını almamıştır. Bunu, o yıl pirinç üretiminden çok zarar etmesine, bu kızgınlıkla da eski soyadından soğumasına bağlamaktadır.
Cahit Sıtkı'nın çocukluğu Diyarbakır'da, yukarıda sözü edilen evde geçmiştir. Fotoğraflardan görüldüğü kadar, avlusunda havuz bulunan ve klasik eski konaklardan olan bu eve ilişkin ilginç anıları vardır. Sonraki yıllarda, bunları arkadaşı Ziya Osman'a yazmıştır. Gündüzleri bunaltıcı sıcakta eyvanda oturup havuza akan suyun sesini dinlemek, suyun verdiği serinlik duygusuyla sıcağı unutmak, izlenimleri arasındadır. Diyarbakır'ın sıcağı, kendi deyişiyle "kütür kütür akan su", çevrede vızıldayan sinekler, dış dünyaya kapalı bir avlu, soylu ve zengin ailenin bolluk içindeki yaşamı onun çocukluğunun güzel anılardır.
Cahit Sıtkı büyüyüp okul çağına gelince babası onu, Diyarbakır'daki Numune-i Terakki-i Hamidi Mekteb-i İptidaisi'ne yazdırır. Bir dönemin özelliklerini yansıtan bu okul (Diyarbakır ilerleme örnek ilkokulu diyebiliriz buna), onun yaşamında bir yıllık bir zamanı doldurur. İkinci yılın başında Mekteb-i Sultani'nin ilk bölümüne gitmeye başlar ve ilköğrenimini de bu okulda tamamlar.
İlköğreniminden sonra, ailedeki bir geleneğe uyularak İstanbul'un Kadıköy'de bulunan Saint-Joseph Lisesi'ne gönderilir. Dört yıllık bir öğrenim sonunda bu lisenin orta bölümünü bitiren Tarancı, 1928'de bir sınavla Galatasaray Lisesi'nin 9. sınıfına (lise birinci sınıfa) yazılır. Burada, Ziya Osman Saba ile tanışır, dostlukları ölümüne dek sürer...