DONANMAY-I HÜMAYUN Osmanlılar'dan Önce Türk Denizciliği Türk denizciliğinin, Türk ordusu kadar kıdemi yoktur. Hatta Türkler, Anadolu'ya gelinceye, XI. asra kadar, denizci bir millet değillerdi, denilirse, mübalağa edilmiş olmaz. Hâlbuki Türkler, XI. asra kadar, cihanşümul devletler kurmuş bir millettir. Denizcilikten niçin uzak kalmışlardır? Türk anayurdunun Orta Asya olduğunu ve Orta Asya'nın hangi bölgesi olursa olsun, denizlerden çok uzak bulunduğunu burada hatırlamamız lazımdır. Türkler aslında çiftçi değil, çoban bir kavimdir. Tarihlerinin alacakaranlık devirlerinde, sürüleri güde güde, hayvanları eğitip idare ede ede ortaya çıkmışlardır. Bu karakterleri, hem mizaçlarını teşekkül ettirmiş, hem de atı fevkalade kullanabilmeleri sayesinde, insan kitleleri üzerinde hâkimiyet kurmalarını sağlamıştır. Binaenaleyh Türk ordusu, hiç olmazsa Türk atlı ordusu, Milat'tan asırlarca önce teşekkül etmiştir. Donanmaya gelince... Türklerin asırlarca donanmaya ihtiyaçları olmamıştır. Gerçi gene Milat'tan önceki asırlarda Büyük Okyanus'a, Hazar'a ve Karadeniz'e erişmiş bulunuyorlardı. Fakat bir askeri deniz gücü, bir donanma kurmaya ihtiyaç yoktu. Tabii ticaret, bilhassa ulaşım ihtiyacıyla salları, sandalları, gemileri vardı. Fakat buna donanma denemez. Niçin donanma kurmadılar? Türklerin bozkır adamı oldukları, bozkır adamının denizden hoşlanmadığı, bir kaç kuşak kıyıda yetişip büyümedikten sonra gerçek denizcilerin ortaya çıkamayacağı bir vakıadır. Fakat bundan çok daha mühim sebep şudur: Türklerin donanmaya ihtiyaçları yoktu. XI. asra, Anadolu'ya gelinceye kadar, donanmayı ne yapacaklardı? Büyük Okyanus'la Orta Avrupa, Kuzey buzulları ile Hindistan arasında dolaşan bazı devirlerde kabaca sınırlarını söylediğim bu muazzam kıtlanın tamamına, bazı devirlerde büyükçe kısmına, bazan daha mütevazı parçalarına hâkim olan bir kavimdiler. Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra şimdi düşünelim: Büyük Okyanus'ta, Japon Denizi'nde mi?...

---