Bu kitabı yazma fikri ve özgün fotoğraflar, 1989-1992 yılları arasında İstanbul'da görev yapan Amerika Dışişleri Bakanlığı'nın bir görevlisi olan Richard Hinkle'e aittir. Konsolosluğun yatı, Hiawatha'nın gönüllü koordinatörü olan Richard, sık sık ziyaret eden dostları ve hükümet yetkililerini Boğaz turuna çıkarttığından Boğaz'da epey vakit sarfetmiştir. Araştırmaları, ziyaretçilerin sorularını yanıtlama çabasıyla başlamıştır. Çok geçmeden turistler için basit bir Boğaz turu kılavuzu olmadığının ve kaynakların çoğunun Türkçe olduğunun farkına varmıştır. Ben bu projeye böyle katıldım. Birlikte yalıların bazıları ziyaret edip, sahipleri ve şimdi içlerinde oturan kişilerle sohbet ettik. Benim Türkçe bilgim, yazılı kaynakları araştırmamıza da yardımcı oldu. Richard'ın İstanbul'daki görevi sona erdiğinde, projeyi bana teslim etti. "Ben elimden geleni yaptım, gerisi sana kalmış" dedi. Sekiz yıl ve birkaç yayınlama çabasından sonra kitap ellerinizde. Elinizdeki kitap, eksiksiz bir tarihsel araştırma değil, Boğaz'daki en önemli binalar, saraylar ve yalılar üzerine resimli, basit bir kılavuzdur. Kısa başlıklar, bazı kişiler ve yerler hakkında var olan zengin kaynakların yanında temel kalmaktadır. Ancak bazı konularda çok az şey bilindiğinden başlıkların bazıları gerekli olarak kısa tutulmuştur. Bazı binaların birden fazla sahibinin oluşu, yeterli kayıtların tutulmamış olması ve 1923 yılında Cumhuriyet'in kuruluşuna kadar soyadı olmaması, bazen sözde güvenilir kaynaklar tarafından verilen çelişkili anlatımlara katkıda bulunmuştur. Burada sunulan bilgilerin doğruluğundan emin olmak için her çabada bulunulmuştur ama sonunda iş eğitilmiş bir tahminle sonuçlanıyor. Efsaneler, söylentiler ve entrikalar, yüzyıllar boyunca Boğaz'ın öyküsünün ve Osmanlı geleneklerinin bir parçası olmuştur. Batılı kafasıyla bunları organize etmek zor oluyor. Bilgilerin çoğu var olan yayınlardan derlenmiştir; tarihi fotoğraflar şimdi artık nüshaları kalmamış bir kitap olan Sedat Hakkı Eldem'in Boğaz Anılan adlı kitabından alınmıştır. ilgisi ve teşvikinden ötürü John Freely'ye ve bu hayali bir gerçek yapan yayıncımız Nancy Öztürk'e özellikle teşekkür etmek istiyorum...

---