Yazar | : | Ahmet Haşim |
Yayın Tarihi | : | 1988 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 227 |
Ölçü | : | 12 x 18 cm |
Yayınevi | : | Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı |
Bir nevi ölümden sonra dirilme sırrına mazhar olan "İkdam"ın san'at ve edebiyat sütunlarına bakmak vazifesini üzerine almış olmaktan utanıyorum. Bu utan, edebiyatı yüz kızartıcı bir meşgale telakki ettiğimden ileri gelmiyor. Zira bilirim ki, İngiliz milleti, Hint hükmünden ziyade Shakespeare ile mağrurdur; bilirim ki İran, zalim bir güneşin yaktığı kısır topraklar üzerinde mevcut olmaktan ziyade, Hafız-ı Sirazi'nin nazmında, Behzad'ın resimlerinde ve seccadelerinde renkli bahçelerinde yaşıyor; bilirim ki İspanya ne Alphonse'un, ne de Primode Rivera'nındır? Fakat kızıl karanfili Karmen'in vatanı, ancak El Greco ve Cervantes'indir. Hayır, edebiyattan değil, karşısında şimdiden aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum.
Gazetecilik, ticaret mahiyetini aldıktan sonra, kendisine "müşteri" ismi verilmesi daha doğru olan okuyucunun hoşuna gitmek gayretiyle gazeteler, yavaş yavaş sütunlarından "fikir"in bütün şekillerini sürdürüp attılar. Hareket etmeyen güzel bir vücudu nasıl her taraftan yağ tabakaları kaplarsa, gazeteler de bir taraftan metni kovan resimlerin istilası altında kaldı. Dünya basınına göz atılınca hükmedilir ki, mide ve barsak, dimağdan çok daha şerefli birer uzuv derecesine yükselmiştir. Hatta iri göbekli insanların etrafımızda çoğaldığına bakılırsa, birçoklarının şimdi, dimağlarını kemik mahfazasından çıkarıp karınlarında taşıdıklarına hükmetmek lazım geliyor...