Bu kitap beni heyecanlandırıyor. Sanki bir sınava girmiş gibi hissediyorum kendimi... Bunca kitaptan sonra mı diyeceksiniz. Ama bu başka. Burada sanki benim bugüne kadar hiç ön plana çıkarmadığım, hatta çok kişi tarafından bilinmeyen bir özelliğim sergileniyor. Fotoğrafçılığım... Hemen şunu söyleyeyim: bu konuda hiç bir iddiam yok. Fotoğraf sanatının Ara Güler, Şakir Eczacıbaşı, Gültekin Çizgen, İzzet Kehribar gibi büyük şövalyelerinden veya bu alana ömürlerini adamış olan rahmetli Suavi Sonar, Zozo Toledo, Ender Erkek, Muammer Yanmaz, Sinan Akyüz, Erkan Sevenler vb. daha sayısız (ve çoğu dostum olan) kişilerden özür dileyerek bir kez daha belirtiyorum: kendimi asla bir fotoğrafçı saymadım. Bu konuda hiç ders almadım, kitap okumadım, en iyi makinaların peşinde koşmadım. Tek yaptığım, bunca yıldır gittiğim sayısız festivalde karşılaştığım ünlü sinemacı yüzlerinden ve onlarla yanyana, karşı karşıya olduğum anlardan izlenimler saptamaktı. Daha çok kendi arşivim için, bir gün bir yerlerde işime yarar diyerek... Yoksa ciddi bir sergi, albüm veya toplam sunmak için değil. Gerçi bu sözlerime ters düşecek bir iş yapmadım değil. 7-8 yıl kadar önce, bir İstanbul festivali sırasında, o zamana dek çektiğim kimi resimleri büyültüp Beyoğlu'nda şimdi kapanan Adam Kitabevi mekânında sergilemiştik. Ama öneri, sinemayla ilişkili bir sergi konusu arayan kitabevi yöneticilerinden gelmişti. Ve ben de evet demiştim. Ama şimdi anlıyorum ki, o yanlış bir işti. Çünkü öncelikle çok erkendi: nisbeten iftihar ettiğim çok resim, daha sonra çekildi. Ayrıca aceleye gelmişti, ben gerekli arşiv taramasını yapamamış, geçmişte kalmış kimi ilginç resimleri günışığına çıkarma çabasına girişememiştim…

---