Yazar | : | Ethem İzzet Benice |
Yayın Tarihi | : | 1961 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 384 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | İnkılâp Kitabevi |
Bahsi Geçen | : | Etem İzzet Benice |
Gece.
Karanlığın en çok koyulduğu bir gece.
Boğaz'ın geceleri...
Istırap ve neşeye soluk vermeden içine sindirip götüren geceler.
Yine bu gecelerden biri idi. O... Öteki ve... Ben. Hep beraber Mısırlıların korusuna çıktık.
O zaman beş yaşında idim. Birisi:
- Ablam…
Öbürü:
- Ağabeyim...
Ben böyle söylüyordum. Birisi komşumun çocuğu. Öbürü komşumun kızı. Kız on yedi yaşlarında tığ gibi kaypak, onun gibi kıvrak, onun gibi ele sertti. Siyah, bir bakışta kalpleri birbirine bağlayıp arkasında sürüyen güzel gözleri vardı. Şakrak, bir bakışta bütün gözleri kendisine çeken ve tabiatın bütün işvesini yine kendisinde bulup esirlerine serpen bir vücudu vardı. Yüzünde bu fırçanın rengi saçlarında bu rengin beraberliği, sesinde bu beraberliğin bütün ahengi canlanırdı.
On yedi yaşında ki kız bu idi ve bütün Emirgan'ın:
- En güzel kız...
Dediği Belkiys o idi.
Korunun güneş sızmayan yemyeşil dallarında yuva kuran bülbüller her gece onun kendilerininkine eş sesini dinliyor, kahkahalarını dinliyor; o ahenk, o gülüş, o söyleyiş, o anlatış içindir ki çıldırıp sesleri kısılıncaya, boğazları kuruyuncaya kadar dem çekiyorlardı!
Bu dem arzın son çocuğunun kulağında da yine yeryüzünün en çıldırtıcı nefhasından daha çıldırtıcı olacak, kalp ve ruhun derinliğine daha yakın kalacaktır. Keman susacak. Tambur duracak, ney ses vermeyecek, fakat bülbül durmadan, dinlenmeden ötecek, şakıyacak!