Yazar | : | Füruzan |
İsbn | : | 9789750800931 |
Yayın Tarihi | : | Mart, 2007 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 228 |
Ölçü | : | 13,5 x 21 cm |
Yayınevi | : | Yky |
BENİM SİNEMALARIM
Alçak, tekdüze sıralanmış eski evlerin üstünde güneş yükseliyordu. Aralıklarda iri taşlarla süren yokuşların iç içeliği hala puslu, ışıksızdı. Yağmur oluklarının çatı uçlarındaki dönemeçlerine toplanan kuşların gün aydınlandıkça ötüşleri çoğalıyor, sivri, kesintisiz yayılıyordu mahalleye...
Evlerden çıkanlar, çevrelerine bakmadan eğik yürüyüp çeşitli yönlere açılan dar sokaklarda kayboluyorlardı.
Omuzlarına gevşek örgülü, yıpranmış bir yün hırka almış yaşlı kadın önce soluklandı, sonra oda kapısını, çekingen vurdu. Bekledi.
İkinci katın merdivenlerinden inen kara çarşaflı bir kadınla yanındaki kasketli erkek, dönüp ona baktılar. Yabancı bakışlarla bir an çevrik kaldı yüzleri birbirlerine.
Üst odanın kiracıları, sabah ilk işe gidenlerin açık bıraktığı sokak kapısının aydınlığına varıncaya kadar durdu kadın, sonra daha hızlı vurmaya başladı.
Malta taşlarının yıllarca basılmaktan gelen çöküklüğüne bakarken, oda kapısı birden açıldı. Kadın ürktü, boynuna doğru çekti hırkasını.
- Bir haber var mı, diye soracaktım, -dedi-o Daha uyanmadığını bilemedim de... Sonra uğrarım... Yat, yat hadi allasen...
- Yok, -dedi kapıyı açan kadın.- Benimki uyku değil artık. Ne yana başımı koysam içim geçiveriyor. Üçüncü gün oldu bugün, hiç haber yok. Geceleri adam gelmiyor mu, sabahı sabah ediyorum. Kızın kaybolduğunu filan unutup onun yılgınlığını, öfkesini önlemeye çalışıyorum. Daraldık, ama adamakıllı daraldık bu işte. Bu iş iyice bükecek belimizi anlaşılan. Namus derdi bir derde benzemiyor.
İkisi de durdular öylece.
Oda kapısını açan kadın, rengi atmış pazen giyiminin içinde, kıpırtısız bakıyordu...