Ortaya koymaya çalıştığım husus, küresel güç odaklarının mazlum ülkelere dayattığı yaşam ve yönetim biçimine bir başkaldırı denemesidir.
Küresel güçlerin bizim gibi ülkelere ya benim emirlerimi güzellikle yaparsın, yada ben sana zorla yaptırma erkine sahibim demektedir. Kendi yaşam ve düşünce biçimini bir paket projeye dönüştüren bu güçler, tehditlerini pisikolojik savaş metotları ile yürürlüğe koymuşlardır. Savaş ile banş arasında bir ara savaş türü olan "pisikolojik savaş" ülkemizde bütün hızı ile devam etmektedir.
Mâliyesi İMF ye devredilmiş, parlamentosu AB'den gelen kararlan onama yeri olmuş, her an ekonomisi çökertilecek kadar borçlandırılmış, küresek güçler tarafından kışkırtmış etnik bölücülük ile karşı karşıya kalan, başbakanı Amerikalım Büyük Orta Doğu Projesinin görevlisi olmuş bir ülkenin içinde yaşayan aydm olarak benim de sorumluluklarım vardır diye yola çıktım.
Kitabıma bir yüksek mühendis olarak başladığım İskenderun Demir ve Çelik Fabrikalarındaki hayatımı yazarak başladım. Bunun sebebi bir mühendisin başından geçenler ile Türkiye’de üretimin başma gelenleri anlatmak içindi. Üretim ve yatırımın olduğu yerde mühendis olurdu. Bir Mühendisin Not Defterinden bölümü bir anlamda Türkiye'de o yıllarda yaşananlardır. Kendim ile Türkiye'yi harmanlayarak yazmaya çalıştım.
Diğer yazılar ise makaleler şeklindedir. Pisikolojik savaşın günlük maceralarım ortaya koyar biçimdedir.
Çevremde ki dostlarımın "söylediklerim yazmazsan söylemin fazla bir değeri olmaz" dediler ben de öyle yaptım. İnşallah iyi yapmışımdır.

---