Türk edebiyatında roman türünün başlangıcı Tanzimat dönemine rastlar. Etkilenilen edebiyat ise öncelikle Fransız edebiyatıdır. Romanın ortaya çıkışına baktığımızda Avrupa'yı görürüz. İspanyol edebiyatının klasiği olan Cervantes 'in "Don Kişot" adlı eseri dünya edebiyatının ilk romanıdır. Bu türün ülkemizde benimsenmesi ve halk arasındaki yaygınlaşması ise Cumhuriyet Dönemi'nin başlangıcında olur. Sizler için Osmanlıcadan Latin harflerine çevirerek hazırladığım bu eser, edebiyatımızda roman türünün gelişmeye başladığı, halk arasında okunurluk kazandığı ilk yıllara ait. İlk kez 1943 yılında Latin harflerine çevrildiği söylenen eser, ne yazık ki bu güne ulaşamamıştır. Osmanlıcanın günümüzde neredeyse unutulmuş olması, cumhuriyetin ilk yıllarında yazılmış olan eserlerin dahi günümüz okuyucusuyla kolayca buluşmasını ne yazık ki engelliyor. Türk edebiyatının keşfedilememiş olarak nitelendirdiğim yazarlarından Selami İzzet Sedes 'in önemli romanlarından olan "Aşkım Günahımdır" adlı bu eseri size sunmadaki amacım, edebiyatımızın gizli kalmış roman örneklerinden biri olması. 1920-1930'lu yıllardaki İstanbul 'un sosyal hayatına farklı bir açıdan da olsa ışık tuttuğuna inandığım bu eseri, salt bir "aşk romanı" olarak görmemek gerektiğine inanıyorum. Zira Selami İzzet Sedes, dönemi içinde aldığı eğitimin kendisine getirdiği geniş perspektifi, hünerli bir üslupla eserlerine aktarabilmiş bir yazar…

---