Tarih sürecinde adı Byzantion'dan Constantinopolis'e, oradan da İstanbul'a uzanan bu muhteşem kentin bir bölümü Avrupa kıtasında, diğer bölümü Asya'da bulunur. İki kıtayı İstanbul Boğazı ayırır. Kentin Avrupa yakası, yatağan şeklindeki Haliç tarafından bölünür: Güney kıyısındaki "eski şehir", Bizans surları ve Osmanlı saraylarıyla Marmara Denizi'ne (antik Propontis) tepeden bakar. Haliç'in kuzey kıyılarıysa, eski Ceneviz Limanı olan Galata'yla daha yeni semtlerin mekânıdır. Efsanevi İstanbul Boğazı, semtlerin içinden geçerek Karadeniz'e (antik Pontus Euxinus) ulaşır. Kenti nakışlayan bu suyolları, yedi tepesi anıt-yapılarla taçlandırılan İstanbul'u gerçekten eşsiz kılar... İstanbul'un kuruluş efsanesinin kökeni klasik mitologyada yatar: Tanrılar Kralı Zeus, Argos Kenti Kralı ve Argos Nehri Tanrısı Inachus'un kızı İo'ya aşık olur. Sevgilisini karısı Hera'nın öfkesinden korumak isteyen Zeus, İo'yu bir buzağıya dönüştürür. Tanrılar Kraliçesi Hera'dan kurtulmayı başaran İo, İstanbul Boğazı'nı geçer ve ona adını verir: "Boos-Foros" (Buzağı Geçidi). Yeniden insana dönüşen İo, Keroessa adlı bir kız doğurur. Daha sonra Keroessa, Poseidon'un oğlunu dünyaya getirir: Uranus'la Gaea'nın torunu, Cronus'un oğlu, Zeus'un ağabeyi ve Hercules'in Sütunları'ndan (Cebel-i Tarık Boğazı) Helles Pontus'a (Çanakkale Boğazı) kadar olan tüm denizlerin ve suların tanrısıdır Poseidon. Adlarından biri "Yeryüzü Sarsıcısı" olan Poseidon, aynı zamanda Deprem Tanrısıdır. Keroessa'nın oğlu Byzas, günümüzde Saray Burnu (antik Promentorium Bosphorium) olarak bilinen yarımadanın ucunda bir yerleşim merkezi kurar, Haliç'e (annesinin adından yola çıkarak) Chrysokeras (Altın Boynuz) adını verir. İ.Ö. 667 yılında Megaralı Byzas tarafından kurulan Byzantion, İ.S. 196'da (Septimus Severus dönemi) Roma İmparatorluğu'na dahil edilir. 1. Constantinus (324-337), 326 yılında imparatorluğun başkentini buraya taşır ve 330'da Byzantion'un adını Nova Roma Constantinopolitana ya da kısaca Constantinopolis olarak değiştirir. 1. Constantinus döneminde çok tanrılı antik çağ diniyle eşit haklara kavuşan Hristiyanlık, 392 yılında...

---