Yazar | : | Kim Fortuny |
İsbn | : | 9786055185787 |
Yayın Tarihi | : | Mart, 2017 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 350 |
Ölçü | : | 13,5 x 21 cm |
İstanbul her ne kadar kelime veya tabir olarak Konstantinopolis (Konstantin'in şehri); İstanbul (Yunanca “şehrin içi” -eis ten polin), Boğaz, Hellespont; Çanakkale Boğazı; Gelibolu gibi bağlantılı fikirlerle imgeleri akla getirse de şüphesiz; her zaman dünyanın en efsanevi şehirlerinden biri olmuştur. Ben bizzat bu şehri iki kez ziyaret ettim. Bu iki ziyaret arasında kayda değer bir zaman dilimi vardı: ilki; öğrenci olarak 1963'te Lübnan'dan İngiltere'ye dönüşümde; İkincisi; tam bir hafta önce (bu yazıyı Mart 2009'da yazdım). İkinci ziyaretimde; Karadeniz'le Ege'yi birbirine bağlayan dünyaca ünlü suyolu; Boğaz'ın hem Avrupa hem Asya yakasında süregelen artan sayıdaki kapsamlı konut projeleriyle milyonlarca insanın yaşadığı büyük bir dönüşüm geçirmiş ve genişlemiş bir şehirle karşılaştım. Şehrin her bir anakarasında bulunmak üzere iki havalimanı var. En son yaptığım otobüs ve vapur turunun sonunda (iki yakayı bağlayan ve trafiğin sürekli sıkışık olduğu asma köprüyü geçtikten sonra) otobüsten inmiş ve Asya yakasına girmiş bulundum. Tüm bunların yanı sıra yakın zamanda, hem Osmanlı içerisinde hem de dışarıda dönemin en karmaşık nezaret sistemini kuran II. Abdülhamit'in oldukça gerilimli geçen saltanat döneminde, şehri Mısırlıların gözünden inceleyen bir çalışmayı tercüme ederken (Casuslar, Skandallar ve Sultanlar, 2008) metinsel anlamda da İstanbul'u “yeniden ziyaret” etmiş oldum. Kim Fortuny'nin bu çalışması, bu büyülü şehre duyduğum merak konusunda yalnız olmadığım gerçeğinin bir başka örneği...