Yazar | : | Çetin Altan |
Yayın Tarihi | : | 1981 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 140 |
Ölçü | : | 10,5 x 19 cm |
Yayınevi | : | Yazko |
Siyah başörtülü, siyah elbiseli, zayıf sivrice yüzlü geçkin bir kadın, Eyüp Camiinin avlusunda bir mezar taşının üstüne oturmuş, siyah gözlükleriyle Kur'an okuyor. Siyah uzun etekliğinin içinden sarkan kahverengi çoraplı ayakları, bileklerinden birbirine çaprazlanmış, eski siyah ayakkabılarıyla sağa sola kıpırdıyor. Arada sırada siyah gözlüklerinin arkasından, görmediğimi sanarak bana bakıyor kadın. Donuk, sert ve kuşkulu bakışlarla bakıyor.
Eyüp Sultan'da parayla Kur'an okuyan kadınlardan biri bu.
Siyah başörtülü, siyah elbiseli, siyah gözlüklü kadının kıpırdayan eski siyah ayakkabıları ve zayıf sivrice yüzündeki siyah gözlüklerinin arkasından üstüme doğru dikilen, donuk, sert ve kuşkulu bakışları...
Bu bakışlar gidiyor, gidiyor, gidiyor. Merkez Efendi Camiinin avlusundaki kuyuların içine düşüyor. Ve bir çocuk çıkıyor kuyulardan, kirli dizkapakları, solgun mintanı, geri kalmış zekâsının bitmeyen anlamsız gülücüğüyle asker selamı vererek:
- Beni de çek amca, diyor. Yankılanıyor ses:
- Beni de çek amca.
Surlarda bir şeytan uçurtması. Şeytan uçurtmasının kuyruğunda Bizans imparatorları.
Mevlanakapı'da karşılaştığımız bir arabacı: - Bu yıl horoz döğüşüne son verdim, diyor.
Anemas zindanlarına iniyoruz. Fenerbahçe genç takımında oynayan bir genç içi gaz dolu bir şişenin ağzına tıktığı paçavraları tutuşturmuş, bize ışık tutuyor...
Sümbülefendi'deki Kur'an Kursundan dışarı fırlayan ince ve garip uğultular... Çöpleri karıştıran bir kadının boynunda Hilton sallanıyor. Adliye koridorlarından bir vapur geçiyor yüzerek...
İstanbul, kabara, büyüye, genişleye, mor, lacivert, siyah, beyaz derinliklerle dalgalanıyor kafamda.
İstanbul'da geçtiğim sokaklar İstanbul'da oturduğum evler, İstanbul'da parasız kaldığım geceler. İstanbul'da yatan ölülerim, İstanbul'da unuttuğum dünyalar...