Yazar | : | Alev Sınar |
İsbn | : | 9789759950699 |
Yayın Tarihi | : | Nisan, 2007 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 278 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Dergah yayınları |
Bahsi Geçen | : | Aka Gündüz |
Aka Gündüz Türkçülük hareketi içinde yer alan, geçimini kalemiyle temin ettiği için son derece velut olan ve romanlarını popüler tarzla veren bir yazardır. Aka Gündüz'ün kitap halindeki romanları 1927 ile 1954 yılları arasında yayımlanmıştır. Bu tarihler arasında Türk toplumu hem imparatorluktan Cumhuriyete geçişin tüm sıkıntılarını yaşamış hem de siyasi ve sosyal açıdan ciddi değişiklerle karşı karşıya kalmıştır. Toplum hayatındaki ciddi değişimlerin edebiyata da yansıdığı bilinen bir gerçektir. Aka Gündüz de geniş halk kitlelerine seslenen bir yazar olarak toplum hayatında müşahede ettiklerini ve mevcut durum yanında olması gerekenleri romanlarına taşıyan yazarlardan biridir. Yazarın eserlerinde II. Abdülhamid dönemi, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sırasında cephe gerisinde yaşanan felaketler, cephe, Atatürk inkılapları, Cumhuriyet Türkiye'sinin sosyal sancıları gibi pek çok konu ele alınmıştır. Onun en çok üzerinde durduğu meseleler Osmanlı toplum hayatı ile Cumhuriyet döneminin karşılaştırılması, Türklük ve vatan şuuru telkin etmek, Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsetmek ve sosyal hayattaki aksaklıkları teşhir etmektir. Bütün bu meselelerin odak noktası ise kadındır. Aka Gündüz iyi yetiştirilmiş, aile ve toplum içinde söz sahibi, her zaman saygı gören kadınlar olmadan yeni bir ülke ve sosyal düzen oluşturmanın mümkün olmadığına inanmıştır.
Aka Gündüz daha 1908-1909 yılları arasında Selanik'te haftalık olarak çıkan Kadın isimli derginin yöneticiliğini üstlenmenin yanı sıra bu dergide bazen Enis Avni adıyla bazen de bir kadın adıyla, Seniha Hikmet imzasıyla, kadınlarla ilgili sorunları dile getiren yazılar yazmış ve bu yazılarla kadına verdiği büyük önemi göstermiştir. Otuz sayı çıkan bu dergide kadınların okumak, öğrenmek, üretmek, çalışmak istediklerini ifade etmiş, onlara bu imkânların verilmesi gerektiği çağrısında bulunmuş, "saçı uzun, aklı kısa, kalbi yumuşak" biçiminde özetlenen yaygın kadın anlayışına karşı çıkmıştır. Romanlarında da Cumhuriyetten önce kadına reva görülen sosyal statü ile Cumhuriyet sonrasında Atatürk'ün inkılapları ve oluşturduğu yeni düzen sayesinde kazandığı sosyal statü arasındaki farkı gösterir.