Ahmet Kutsi Tecer Hayatı ve Eserleri
Yazar | : | Ali İmren |
İsbn | : | 9789756567517 |
Yayın Tarihi | : | Eylül, 2012 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 240 |
Ölçü | : | 13 x 19 cm |
Yayınevi | : | Yeryüzü Yayınevi |
Bahsi Geçen | : | Ahmet Kutsi Tecer |
Ahmet Kutsi Tecer 1317 (1901) yılında babasının görevli olarak bulunduğu Kudüs’te dünyaya geldi. Babası aslen Eğinlidir. Ahmet Kutsi ilk öğrenimine Kudüs’te Freres okulunda başladı. Orta öğrenimini Kırklareli’nde, liseyi ise İstanbul Kadıköy Sultanisi’nde bitirerek 1920’de Halkalı Ziraat Okuluna girdi. 1922 senesinde “Yüksek Öğretmen Okulu” imtihanlarına katılıp kazandıktan sonra. Edebiyat Fakültesinin felsefe bölümünde öğrenim hayatını sürdürdü. 1925 yılında yüksek öğretmen okulunun verdiği bursla Paris’e giderek “Sorbonne Üniversitesi” felsefe bölümüne girdi. 1927’ye kadar Sorbonne’de ihtisas gören Ahmet Kutsi, yeniden İstanbul’a dönerek 1929’da Edebiyat Fakültesi’nin felsefe bölümünden mezun oldu. Devletin kendisine tahsis ettiği bursla yüksek öğretmen okulu adına okuduğu için, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı. 1930’da mecburi hizmet süresini tamamlamak gayesiyle Sivas’a nakledildi. Sivas, Ahmet Kutsi’nin ikilemlerden arınıp, gerçek manâda edebi yönünü bulduğu kent olmuştur. Âşık geleneğinin büyük bir şevkle yaşatılıp hayata geçirildiği Anadolu şehri Sivas’ta, kendi şiirinin özünü ve çalışma yönünün kaynağını tesbit etmiştir. Ahmet Kutsi 1856’da Sivas’ın Deliktaş köyünde doğan, 1899’da ölen Âşık Ruhsati’nin gelip geçtiği ve:
“Sevdiğim sabreyle hele yoz gelsin
Tecer ’in gülleri bitene kadar
Gönül sevdiğinden nasıl vaz geçsin
Derdime lokman'ım yetene kadar ”
dizeleriyle dillendirdiği Tecer dağını çağrıştıran “Tecer” soyadını almıştır. Ruhsati’nin şiirlerinde görülen inceliğin, zarif eleştirinin ve özellikle halkın duygularını yansıtan dilinin O’nun üzerinde büyük bir etki yarattığını görürüz...