Günümüz Türk okuyucusu, bu kitap ve yazarı Süleyman Kani İRTEM ile sanırız ilk defa tanışmış olacaklardır. Zira Kani Bey, uzun yıllar Osmanlı Devleti hizmetinde önemli görevlerde bulunduğu, İstanbul'da valilik ve belediye başkanlığı yaptığı, Cumhuriyet devrine erişip yazdığı yazılarla adını o günlerde geniş kitlelere duyurduğu halde bugün ismi unutulup gidenler arasındadır. Süleyman Kani Bey, 1925 - 1945 yılları arasında zamanının en önemli basın organı sayılan Akşam Gazetesinde bıkıp usanmadan ve sürekli olarak sayısız tarih araştırması yayınlamıştır. "SARAY VE BAB-I ALİ'nin İÇYÜZÜ" başlığı altında yıllarca tefrika edilmiş bu ciddi tarih yazılarının, sonradan kitap şekline getirilerek okuyucuya sunulmamış olması, sanırız adının unutulmasında birinci derecede etken olmuştur. Sınırlı sayıdaki tarih meraklısının haberdar olduğu ve istese bile arayıp bulamadığı gazete koleksiyonları arasında sararıp kalmış olan bu tarihi tefrikaların yayına hazırlanmasıyla, bir Osmanlı münevveri olan Süleyman Kani Bey tekrar gündeme getirilmiş olmaktadır. "Osmanlı Sarayı ve Haremin İç Yüzü" ve "Abdülhamid Devrinde Hafiyelik ve Sansür" isimli iki kitabı, işte O'nun 1925-1945 yılları arasında yayınlanmış olan bu yazılarından derlenerek meydana getirilmiştir. Süleyman Kani Bey'in ilerde yayınlanacak kitaplarında daha geniş bir biyografi sunacağımızı ümit etmekteyiz. Ancak bu ilk iki kitabının yayını vesilesiyle burada kısaca da olsa, yazarımız hakkında okuyucunun beklediği bilgiyi vermenin de yararlı olacağı kanısındayız. Süleyman Kani Bey'in bilinen aile kökeni dört göbek ilerisine kadar götürülebilmekte ve şeceresi Sofyalı Mehmet Bey isimli zata kadar gitmektedir. Ailenin Anadolu'dan Rumeli'ye yerleştirilenlerden olmayıp, daha önce Sofya taraflarına yerleşmiş Türk boylarına mensup olduğu tahmin edilmektedir. Sofyalı Mehmet Bey'in torunu Abdurrahman Ağa'nın oğlu Haznedar Süleyman Ağa ise Kani Bey'in dedesidir...

---