Yazar | : | Nurullah Berk, Hüseyin Gezer |
Yayın Tarihi | : | 1973 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 288 |
Ölçü | : | 16 x 24 cm |
Yayınevi | : | T. İş Bankası Kültür Yayınları |
"Türk Resim ve Heykeli'nin 50 Yılı" konusunda bir kitap yazmak, bir bakıma, resim ve heykel sanatçılarımız adına, son 50 yılın hesabını vermek anlamındadır. Bu hesabın muhatabı, bir yönden toplumumuz ise, öbür yönden de, hiç şüphesiz, ulusu çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmağı Cumhuriyet yönetiminin baş amacı sayan ve gelecek kuşakları bu yolda görevli kılan Büyük Atatürk'tür.
Türk sanatçısı, kendi alanında vereceği bu hesapta mutlaka alnı açık çıkmalıdır. Aksi halde, topluma karşı yükümlü olduğu görevi yerine getirmemiş olmanın ezikliğiyle birlikte sanatı toplumsal değerlerin en önemlilerinden birisi, insanlığın baş tacı sayan büyük Atasına karşı mahcup düşer.
Gerçekten de, sanat ve sanatçı için:
"Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir ' (Adana seyahati).
"Efendiler, hepiniz meb'us olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta Cumhurreisi olabilirsiniz. Fakat sanatkâr olamazsınız " (Çankaya 1927).
"Türk milletinin tarihi bir vasfı da güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin Güzel Sanatlara sevgisini mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür" (10. Yıl Nutkundan).
"Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrum ise, tam bir hayata malik olamaz."
"Sanatkâr, cemiyette, uzun cehd ve gayretlerden sonra, alnında ışığı ilk hisseden insandır."
"İnsanlar, mütekâmil olmak için bazı şeylere muhtaçtır. Bir millet ki, resim yapamaz, bir millet ki fennin icabettirdiği şeyleri yapamaz, itiraf etmelidir ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur." (1936).
Diyen büyük lider bu sözleri, bu değerlendirmeleriyle Türk sanatının, toplumun varlığındaki yerini belirlemiş, sanatçıya görevinin önemini hatırlatmış oluyordu.
Elbette Atatürk bu sözleri sadece gönül almak için söylemiş değildir.