Yazar | : | Mehmet Ali Birand |
Yayın Tarihi | : | Ekim, 1975 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 286 |
Ölçü | : | 19,5 x 27 cm |
Yayınevi | : | Milliyet Yayınları |
Gazeteciler genellikle, günlük gazeteler gibi olayları 24 saatliğine yaşarlar. 24 saat daha dolmadan okuyucuların gazeteyi atıvermesi gibi, onlar da yeni olaylara dalarlar.
1974 yazı Kıbrıs krizinin başından sonuna kadar içinde yaşadım. Müdahale devresini Türkiye'nin en büyük gazetelerinden birinin yazı işinde, Cenevre konferanslarını da yerinde izledim.
Türkiye Cumhuriyet tarihinin bu en büyüklerinden biri sayılan "olay sırasında, herkes gibi zaman zaman heyecanlandım, üzüldüm, sevindim... Ardı ardına demeçlerle, birbirini iyi niyetli olduğuna inandırmaya çalışan, haklılığını savunan liderleri, Ottowa'daki Türk - Yunan Dışişleri bakanlarını, sonra Brüksel'deki Türk - Yunan başbakanlarının birbirlerini ikna etmeye çalışışlarını yakında gördüm. Dağlarda bir amaç için çarpışan asker ile sabahlara kadar uyumadan didişen diplomat arasındaki garip ilişkiyi hissettim. .Gerçeklere tamamen aykırı resmi açıklamaları duydum, uluslararası baskı metotlarını, tehditlerini izledim.
Bütün bu olayları anlatabilmek için gazeteme binlerce kelime yazı yazdım. Ancak hepsi belirli devrelerde, belirli koşullar altında yapılmış, belirli değerlendirmeleri yansıtıyordu. 24 saat yaşadılar ve ertesi gün hepsi bir kenara atıldı... Oysa bir amaç için çarpışan, didişen insanların, çabaları, hesapları, gözden kaçmış gerçekler, önemli olaylar ve gizli tutulan gelişmeler vardı... Türk'ünün de Yunan'ının da, başka ülkelerin başka insanlarının da...