Yazar | : | Çetin Altan |
Yayın Tarihi | : | Mayıs, 1985 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 192 |
Ölçü | : | 12,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Özgür Yayın Dağıtım |
AYDA 2 BİN DOLARDAN AŞAĞI GEÇİM ZORLAŞTI
Açık denizlerde giden bir geminin su üstü lumbozundan dışarıya baktığımız zaman, geminin nereden nereye gitmekte olduğunu kestirebilir misiniz? Ufuk hep aynı ufuk, su yığınları hep aynı su yığınları gibi görünür. İnsanlar da, kendi yaşam bölümlerine rastlayan toplumsal değişimlerin gerçek boyutlarını tam olarak bir türlü algılayamıyorlar. Caddeler hep aynı cadde, kıyılar hep aynı kıyıymış gibi geliyor onlara...
Ben 1977'de doğmuşum, babam 1950'de, dedem 1927'de, benim elli yaşımın İstanbul'u aynı mı? Benim çocukluğum da daha ne kıyıları ta Hopa'dan İskenderun'a kadar dolaşan altı sıralı otobanlar vardı, ne Moda'dan Pendik'e kadar, gözün alabildiğine uzanana plajlar, ne de Haliç kıyılarının Santa Lucia'ya taş çıkartan, müzikli, rengarenk ışıklı, yüzer gezer kafeteryaları... Hele Beyoğlu'yla Tünel çevresi, kirli sönük, yaygaralı bir köstebek yuvası şıklığındaydı...
Şimdi ise oraları, İstanbul tarihini gerçek ölçüleriyle yansıtan ve on beş milyonluk görkemli metropolde, orta çağdan kalma oyuncak bir Ceneviz kentini, günü görünmez konforlarıyla sergileyen, enfes bir eğlence ve yüzlerce minik otel sitesi... Haliç'e bakan yamaçlarla, Boğaz ve Marmara'ya bakan yamaçlar da birbiri üstüne yığılmış betonlardan önemli ölçüde arınıp, yer yer yeşil alanlarla kaplandı... Eskiden oralarda oturanların mirasçıları şimdi Boğaz'ın Kavaklar'dan sonraki bölümündeki koruluk villalarda oturuyorlar.
İstanbul'un ağırlığı Karadeniz'le Büyükçekmece'ye doğru kaydıkça, eski İstanbul derlendi toparlandı, sakinleşti, yeryüzünde eşi menendi bulunmayan, canlı bir müze-kent oldu... Eyüp'ten Yedikule'ye, Yedikule'den Sarayburnu'na, Sarayburnu'ndan Bebek'e, Bebek'ten Kağıthane'ye kadar çevrelenen bölüm, yılda otuz milyonluk bir turizm değirmeni odağı...