Yazar | : | Nuri Akalın |
İsbn | : | 9755702342 |
Yayın Tarihi | : | 2005 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 279 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Sel Yayıncılık |
Sessizdi gece, zifiri karanlıktı. Soğuk ve kasvetle esen rüzgâr gecenin kulağına bir şeyler fısıldarmış gibi dingince uğulduyordu. Şehrin şavkı vuruyordu sisli bulanık gökyüzüne. Yine de karanlıktı, kapkaranlıktı ortalık. Sessiz şimşekler çakıyordu uzaklarda. İnceden inceye yağan yağmur hızla ilerleyen arabaların farlarında daha bir belirginleşiyordu. Saatler gece yarısını gösterdiğinde askeri bir jip geldi durdu yamacın kıyısında. Hızla ilerleyen arabalara aldırmaksızın yolu ortaladı. Sürücüsü, inip önünde, farların ışığında hazırola geçerken, elindeki uzun namlulu tüfeğini omuzuna astı. Jipte yüzbaşı Cengiz, Albay, bir de sivil görevli vardı. Tıklım tıklım asker dolu bir otobüs uzaktan jipe yaklaştı, hızını azalttı, arkasında durdu; yüzbaşı bir an dönüp baktı, otobüsün farlarının parlak ışığı gözlerini aldı. Albaya dönüp, "Tamam komutanım, geldiler" dedi.
O koca otobüsün bu kadar hızlı gelebilmesine biraz şaşırmış gibiydi. Aynı zamanda da hoşnuttu durumdan. Böyle üst rütbelilerle oturmak sıkıyordu onu. Hele, kim olduğu belirsiz saçsız, takım elbiseli şu sivil görevli yok mu? Belki bir istihbaratçıydı. Hiç konuşmaması, konuşulanları onaylamakla yetinmesi müthiş canını sıkıyordu onun. Bu yüzden bir an önce Albayın "Gidebilirsin!" demesini bekliyordu.
Siyah deri kaplı ajandasını karıştırıyordu Albay, mendiliyle de arada bir burnunu siliyordu. Şapkasını çıkarınca kırlaşmış saçları ortaya çıktı. Kalın kaşları, sert bakışları, sarkmış dudaklarıyla, geniş yüzü korkutucuydu. Arasına ayraç koyup ağır hareketlerle kapattı ajandayı.
"Askeri konumlandırdıktan sonra müdürün odasına gel" dedi. Konuşurken gözleri önde dikilen askerdeydi.
"Çok hassas davran!.. Bir terslik olur da erken uyanırlarsa bulundukları bloğun dışına çıkmalarına kesinlikle izin verme! İcabında gerekeni yap, şimdi gidebilirsin."
"Emredersiniz komutanım." Kapıyı açıp dışarı çıktı yüzbaşı.
"Sessiz olmaya özen göster yüzbaşı" diye arkasından son bir telkinde bulundu Albay...