| Yazar | : | Atilla Dorsay |
| İsbn | : | 9751405130 |
| Yayın Tarihi | : | Aralık, 1995 |
| Dil | : | Türkçe |
| Sayfa Sayısı | : | 526 |
| Ölçü | : | 16,5 x 23,5 cm |
| Yayınevi | : | Remzi Kitabevi |
Sinemanın 100. yılı... Tüm bir 19. yüzyıl boyunca insanlığın inanılmaz bir merak ve enerjiyle yeni buluşların, keşiflerin, icatların peşinde koşma serüveni içinde biraz bir oyun, bir eğlence gibi yaşanan ve fotoğraftan sinemaya doğru uzun ve karışık bir gelişim gösteren bu ışık ve gölge sanatının, 20. yüzyılın en büyük eğlencesine, en görkemli kitle iletişimine ve en komple sanatına yol açacağı tahmin edebilir miydi, bu yolda çaba harcayan onda insan? Louis Lumiére' in bile "sinemanın geleceği yoktur" diyerek, buluşunun kimi haklarını bir ara ucuza elden çıkardığı düşünüldüğünde, elbette ki hayır... Ama o olaylar böyle gelişti ve sinema 20. yüzyılın her şeyiyle ayrılmaz bir parçası olarak insanlık tarihindeki yerini aldı.
Böyle bir yıldönümü kuşkusuz ki etkileyici: 100. yılı yaşamak kolay mı? Yüzyıl başında doğan yedinci sanatın yaklaşık son yarım yüzyılına tanık olmuş bizler için, bu yıldönümü daha da heyecan verici. Bu kuşkusuz, sinemayla ilgili herkese, her örgüte, her kuruma belli bir sorumluluk da getiren bir yıldönümü. Bir sinema yazarının da, bu yıldönümü vesilesiyle özel bir çabaya girişmemesi ve bir şeyler yapmaması düşünülemez...
