Sıcaktı. Mahallenin çocukları arsada top oynuyordu. Bir köşeye yığılmış molozların üzerine tüneyenler heyecanla maçı seyrediyordu. Zaman zaman oynayanları yüreklendirecek çığlıklar atıyor ya da oyunu beğenmediklerinde küfürle karışık homurdanıyor. daha iyi oynamaları için olanca güçleriyle bağırıyor, yerlerinden kalkıp oyun alanının kenarına kadar geliyor, sonra durgunlaşarak gidip yeniden molozların üzerine çöküyorlardı. Oynayanlar kan ter içindeydi. Gömleklerini çıkarmış. pantolon paçalarını sıvamışlardı. Çorapları biçimlerini yitirmiş. toz toprak içindeki ayakkabılarının üzerine düşmüştü. Güneş, ter içindeki saçlara, çıplak omuzlara, kızarmış yüzlere vuruyordu. Arsa iki yolun köşesindeydi. Bir yanda işlek bir cadde, öteki yanda cadde ile tam bir karşıtlık oluşturan, pencere kenarlarına çiçek saksıları dizilmiş, dingin bir sokak vardı. Cadde ne denli canlıysa, sokak da o denli hareketsizdi. Caddeden durmaksızın, her iki doğrultuda otomobiller, otobüsler, dinozorlar kadar büyük kamyonlar geçiyor. insanlar dükkanlara girip çıkıyor; konuşanlar, bağıranlar bitip tükenmiyor, bütün bu canlılık, yoğun motor yağıyla benzin karışımı bir koku içerisinde sürüp gidiyordu. Öteki köşeyi oluşturan sokakta sanki kimse yaşamıyordu. Evlerin kapıları kapalı. perdeleri çekikti. Balkonlardaki çamaşırlar, kapı önündeki çöp tenekeleriyle gölgeliklere çekilmiş, gerinen ve esneyen mahallenin kedileri için zaman durmuş gibiydi. Sokak boyunca bırakılmış otomobiller, hep orada imişler ve oradan hiç kımıldamayacaklarmış gibi terkedilmişlerdi. Sanki oturanların hepsi birden başka yerlere taşınmışlardı. Sokaktan tek tük geçenler bu dinginliği bozmaktan korkuyormuşçasına sessiz sessiz yürüyüp işlek caddenin gürültüsüne atıyorlardı kendilerini. Ayağına topu geçirmiş Fikret'in gözü hiçbir şeyi görmüyordu. Ne caddeden geçenlerin, ne de dükkanının önünü yıkadıktan sonra kaldırıma attığı iskemleye ters oturarak uzaktan top oynayanları izleyen Bakkal Salim'in ayrımındaydı. Havası kaçtığı için ağırlaşmış, vurdukça tok bir ses çıkaran topu karşı kaleye sürmeye çalışıyordu...

---