Musa Çelebi ölümü ile Avrupa ve Asya topraklarının I. Mehmed tarafından idare edilen bir tek elde birleştirilmesinden sonra, daha önce Yıldırım Bayezid'in tahtının üç varisi ile ayrı ayrı üç anlaşma imzalamış olan Bizans imparatoru, Mehmed Çelebi ile yaptığı anlaşmanın kendi lehine olan hükümlerinin uygulanmasını talep etti. Irkının ve hanedanının bir müddetten beri kırılmış olan birliğini sağlamakla uğraşan I. Mehmed Çelebi, imparatora Türklerin İstanbul'u fethetmeyeceklerine dair teminat verdi ve gerek kardeşleri Süleyman ve Musa tarafından, gerekse kendisi tarafından Bizans imparatorluğundan koparılan Teselya ve Selanik körfezi şehirlerini Bizans'a iade etti. Manuel Paleologos'un elçilerine şöyle hitap etti. "Gidin İstanbul'daki imparator babama söyleyin ki, yardımı sayesinde atalarımdan bana kalan mülke yeniden sahip oldum ve onun bana karşı gösterdiği iyi niyete karşılık olarak hayatım boyunca kendisine bir oğul gibi adaleti ve saygılı davranacağım." Macaristan'dan, Sırbistan'dan, Bulgaristan'dan, Pelopones'deki Hristiyan prensliklerinden gelen elçiler kendisini kutladılar ve on yedi yıldır süregelen karışıklıklardan dolayı bozulan barışçı ilişkilerini yeniden kurmak niyetinde olduklarını belirttiler. Mütevazı bir gururla barışma tekliflerini dinleyen Sultan kendilerine yeni bir teminat vermeden şu sözleri ilave etti: "Gidin efendilerinize söyleyin, ben herkese barış teklif ediyorum ve herkesten barış bekliyorum. Tanrı barışı bozmak isteyenlere akıl ve adalet ihsan etsin."

---