İsbn | : | 9756087021 |
Yayın Tarihi | : | Aralık, 2005 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 672 |
Ölçü | : | 21 x 29,7 cm |
Yayınevi | : | Eyüp Belediyesi |
Bir milleti millet yapan, bir milletin tarihe özne olarak müdahale edebilmesini mümkün kılan tek kaynak vardır: O milletin kültürü.
Kültür, bir toplumun anlam, değer ve sembol haritalarının ve pratiklerinin kaynağıdır. O yüzden, boşlukta varolmaz; yüzyıllar süren bir var olma çabası, çilesi, emeği ve mücadelesinin sonucunda oluşur.
Kültür, kendisini bir coğrafyayla sınırlamaz. Ancak kültür, belli coğrafyada varolur ve yeşerir; başka coğrafyaları sulayabilecek bir derinliği, cazibesi, ruhu ve kuşatıcılığı varsa, diğer coğrafyalara da tohumlarını ekebilecek bir oluş, varoluş, mayalanma ve fışkırma gücü gösterir; her bir tarafa sarsıcı bir diriliş ruhu saçar.
Kültür, tohumdur; bu tohumun ekileceği ve yeşertileceği vasatı oluşturan toprak ise medeniyettir. Tohum, dolayısıyla kültür, normdur; topraksa tohumun alacağı, "şekli" belirleyen "form", yani medeniyettir.
Medeniyet sadece bir form değildir. Kültürü medeniyetten ayrı düşünemeyiz. Bir kültürün hayatını ve hayatiyetini sürdürebilmesi için medeniyete ihtiyaç vardır.
Medeniyetle kültür arasındaki bu kopmaz ilişkiyi şöyle açıklayabiliriz: Medeniyetin temellerinin sarsılması, kültürün çözülmesiyle sonuçlanır: Değer, anlam ve sembol haritaları çatırdayan toplum, tıpkı Türkiye'de olduğu gibi, kendine olan güvenini yitirmeye, sendelemeye ve oraya buraya sürüklenmeye başlar.
Bir medeniyetin temelleri ne zaman sarsılır? İki durumda sarsılır: Birincisi, bir medeniyet gerek aşırı özgüven duygusuyla, gerekse özgüven kaybı sebebiyle sadece kendi içine ve kendi üstüne kapandığı ve dış dünyaya kör ve sağır kaldığı zaman. İkincisi de, dışarıdan gelen güçlü meydan okumalar ve saldırılara karşı direnme ve varolma dinamizmini yitirdiği zaman; ki bu da, çoğu zaman, bir medeniyetin kendi içine kapanması, dış dünyayla irtibatını koparmasıyla söz konusu olur...
Ahmet Genç - Eyüp Belediye Başkanı