| İsbn | : | 97860588813 |
| Yayın Tarihi | : | Ocak, 2010 |
| Dil | : | Türkçe |
| Sayfa Sayısı | : | 144 |
| Ölçü | : | 22,5 x 28 cm |
| Yayınevi | : | Point Hotel |
İstanbul'un ufuk çizgisi hızla değişiyor; İstanbul Boğazı'ndan, Marmara Denizi'nden ve köprülerden geçerken tarihsel dokuyu taşıyan tepelerin arkasında gökdelenlerden oluşan yeni-gotik bir kentin görüntüsü geleceğe yönelik işaretler veriyor. Gökdelenler bir süredir İstanbul'a bakışın özelliklerini belirliyor. Geçmiş ile gelecek arasındaki görsel bir rekabet söz konusu olduğu düşünülebilir; ancak kentin kuzey kesimlerini işgal eden bu yeni yapılarla tarihsel kentin yüksek tepelerine yerleştirilmiş camiler arasındaki bu rekabet manzarasına olumsuz bakış coğrafi konumun sağladığı perspektif ayrışımı dolayısıyla etkisini yitiriyor.
Gökdelenlere çıkıldığında, kentin dört yöne uzanan sonsuzluğu bakışı etkiliyor; yine coğrafi özelliklerden dolayı bu görüntüde tekdüzelik yok; girintili çıkıntılı deniz kıyıları, uçsuz bucaksız mahalleler, gelişigüzel yapılaşma, kentin büyüklüğünün yarattığı bir irkilmeyle birlikte gözü oyalayan bir çeşitlilik oluşturuyor.
Point Hotel bu yeni doku içinde beyaz ve sade bir dikdörtgen; çevresel görüntüyü rahatsız etmeyen, ama kimliği olan işlevsel bir mimari. İç mekânlar yeni-modernist yaklaşımda, dingin ve rahatlatıcı. Bu 20.yy'ln Bauhaus etkilerini yansıtan sadelik ve işlevsellik post-modern eğilimlerin öngördüğü geleneksel ve modern üslup bireşimlerinin kitsch gösterişine alışmış olanları şaşırtabilir.
Bu otele girenleri şaşırtabilecek başka bir görüntü daha var. Otel sahipleri, Türkiye'nin çağdaş sanat üretimi için sunum ve mekân olanakları açtı ve otel inşaatı boyunca sanatçılar davet edildi, yapıtlar üretildi ya da seçildi; en uygun yerlere yerleştirildi. Burada, belki ilk kez İstanbul turizminin enerjisiyle, çağdaş sanat üretimi arasında organik bir ilişki kuruldu. Otele gelenler ve otelde kalanlar, bütün odalar, bütün ortak kullanım alanlarına yerleştirilmiş fotoğraflar, videolar, heykeller, üç boyutlu yerleştirmeler dolayısıyla, İstanbul odaklı sanat ortamını yakından izleme ve tanıma olanağı bulacak; bir çağdaş sanat müzesine gitmiş gibi, bu üretim konusunda ayrıntılı olarak bilgilenecek. Dikkatli ve ilgili gözler yapıtların tümünün İstanbul üstüne yoğunlaştığını fark edecekler.