Tarihe "Genç Osman" adıyla geçen II. Osman'ın babası i. Ahmet'in genç yaşta ölümü, yerine geçecek yetişkin bir oğul bırakmasına engel olmuştu. Bu yüzden o tarihe kadar görülmeyen bir uygulama ile yirmi altı yaşında, bir akıl hastası olan kardeşi i. Mustafa padişah ilan edildi. Sultan Ahmet çocuk denecek yaşta padişah olduğunda evlenip çocuğu olmadığı için Fatih'ten beri uygulanagelen yasaya aykırı olarak kardeşini öldürtmemişti. Çocukları olunca kardeşi Mustafa'yı, usule uygun olarak öldürtmek isteyince çevresindekiler, hastalığını bahane edip "Zarar gelmez," diyerek engellemişlerdi. I. Mustafa üç ay on gün başta kalabildi. Bu süre içinde deliliği örtbas edilemez hale gelmişti. Vaktini devlet işlerinden çok Boğaz'da balıklara altın serpmekle geçiriyordu. Egemenliği, Mustafa'nın anasının ele geçireceğinden korkan Kızlarağası Mustafa Ağa, padişahın yaptıklarını ileri gelenlere anlattı. Şeyhlerle hocalar, padişahın deliliğini evliyalık gibi göstererek devlet işlerinde istedikleri gibi egemenlik kuracaklarını sanıp i. Mustafa'nın anası Valide Sultan'dan Kızlarağası'nın görevinden uzaklaştırılmasını istediler. Mustafa Ağa, Valide Sultan'ı güzel sözleriyle kandırarak işlerin idaresini kendi eline almayı başardı. Amacı, sarayın iç işleriyle devlet işlerine daha çok karışabileceğini umduğu Genç Osman'ın anasını Valide Sultan koltuğuna oturtmaktı. Şeyhülislam Sofu Mehmet Paşa ve öteki devlet adamlarıyla görüşerek Sultan Ahmet'in on dört yaşında olan büyük oğlu Genç Osman'ın başa geçirilmesine karar verdi. Ertesi gün, 26 Şubat 1618 günü, o sırada İran'da seferde olan Başvezir Halil Paşa hariç, bütün ileri gelen devlet adamları Kubbealtı'na divana çağrıldı. Sultan Mustafa odasına kapatılarak Genç Osman, devlet ileri gelenleriyle askerlere tahttaki padişah olarak tanıtıldı. Ordu yeni padişahı büyük bir coşkuyla karşıladı. Kim olursa olsun üç ay içinde ikinci kez bir padişahın tahta geçişi asker için ikinci bir bahşiş kapısı, ikinci bir ulufe dağıtımı demekti. Üç ay içinde üç milyondan altı milyon altının dağıtılmasıyla hazinenin tamtakır kalacağı ise onların umurunda değildi. Çileyi halkla esnaf çekecekti.

---