Yazar | : | Sennur Sezer, Adnan Özyalçıner |
İsbn | : | 9786054156436 |
Yayın Tarihi | : | Ekim, 2010 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 400 |
Ölçü | : | 16 x 24 cm |
Yayınevi | : | Evrensel Basım Yayın |
Kuruluş tarihi eski şehirlerin temelinde öyküler vardır. Kalesi, çarşısı, meyveleri, bitmek bilmeyen yazları kışları, öykülerle, masallarla yoğrulmuştur.
Dokumaların ilmiklerine, halıların nakışlarına, duvarların harçlarına bu öyküler sinmiştir. Günümüzün beton binalarından esirgenen, asansörlerinden kaçan söylenceler yıkık bir duvara, bir kuyuya, soluk bir duvar resmine olmadı bir ine bir mağaraya, bir sarnıca sığınır.
Bu öykülerin, söylencelerin hiç 'tükenmeyişi durmadan yeni yeni öykülerin yaratılmasındandır. Yaşı beş yüze yakın bir caminin, Piyale Paşa Camii'nin İtalya'daki vakfı öyküsünü dinledik Kasımpaşa'da kırk yaşlarında bir esnaftan. Üstelik vakfın izinin yitmesi yakın tarihimizdeki bir darbeye bağlanarak anlatılıyordu.
Güzeldir insanların çevrelerindeki yapılar için öyküler anlatması.
Onların o şehre sahip çıkmalarının gizi bu öykülerde saklıdır.
Güzelim Ayasofya'nın anlatılmış yazılmış on öyküsü varsa, doksanı yazılamamış yitmiştir. Süleymaniye'nin de öyle.
Koca Mimar'ın kocamış haliyle sudan mahrum edilmesi inanmak istemediğimiz bir öyküdür örneğin. Komşu kıskançlığına dayanan bu olay bizim gelenek dediğimiz ölçülere uymaz.
Mimar Sinan'ı Hesap Çeşmesi diye anılan çeşme önünde anımsamak daha güzeldir.
Hesap Çeşmesi küçücük bir çeşmedir.