1976 yılında, ülkemiz fotoğraf tarihini araştırmaya karar verdim. İslam dininin etkin olduğu Osmanlı milletler topluluğunda, Müslüman sultanların saraylarına fotoğrafın kolaylıkla girebilmesinin ve hatta onlardan destek görmesinin, fotoğrafçıların ödüllendirilmesinin gizi neredeydi? Sokaklarında kar gibi beyaz yaşmaklarıyla gezen zarif Müslüman kadınlarının, kırmızı fesli Osmanlı erkeklerinin gözleri, değişik bir ülkeyi tanımak için gelmiş şık Batı'lı kadınların ve erkeklerin bakışları, nasıl bir dünyayı izlemişti bu doğu kültürü yaşamında! "Orient'in İncisi", bugün dünya kentleri arasında en fazla değişikliğe uğramış kent İstanbul... Ve bu kentin en karışık milletleri barındıran caddesi Grande Rue de Pera, nasıl bir yaşama tanık olmuştu? Eski fotoğraflarda bu görüntüleri izlemek, o yaşamı anlamak için giderek bunları daha yakından ve daha derinden incelemek gerekti…

---