| Yazar | : | Selim İleri |
| İsbn | : | 9752933963 |
| Yayın Tarihi | : | Aralık, 2005 |
| Dil | : | Türkçe |
| Sayfa Sayısı | : | 320 |
| Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
| Yayınevi | : | Doğan Kitap |
Nasıl başlıyordu o gezi 'anıları'? Bayan yazar sıcak denizlerden, bol yıldızlı Arşipel göğünden yeni döndüğünü söylüyordu. Yolculuğun coşkusuyla kâğıda kaleme sarılmıştı. Başını çevirir çevirmez, küçük bir masa üstünde duran şeytanminareleriyle, dev istiridye, pina... deniz hayvanı kabuklarıyla karşılaşıyordu. Mesela bir pavuryanın sarı kabuğu kirpi kirpiydi. Mesela bir deniz ve yosun kokusu odadaydı. Mesela ak kayalar üstünden toplanmış denizkestanelerinin iğneleri birbiri üstüne kapanmış ve kestaneler de ölmüştü. Masaya kendi bırakmıştı hepsini, bayan yazar. Kavkıların dantelasıyla örtülmüş bir amforası bile vardı.
Neveser Hanımefendi evinin kapısını açtı, dışarıya çıktı.
Çarçabuk kapadı kapıyı: ev mahremiyettir. Esasen kendisine böyle öğretilmişti.
Ben de öyle yapıyorum, diye fısıldadı; siyah yağlıboyası adamakıllı tozlanmış masadaki -bir zamanlar abanozdu!-, bu geziden getirmediğim... hiçbir geziden getirmediğim iri, mor beyaz kızıl benekli şeytanminaresini alıyorum ve gündoğumu, günbatımı pembesiyle, turuncusuyla sedef sedef cilalı oyuğuna, derinliğe, geçmişe ve bilinmeyene kulağımı dayıyorum. Haydi söyle!
Evet, ama hiç de bayan yazarın anlattığı kadar etkileyici değil.
Yıkık yıprak bahçeden geçerken maddenin hazin macerasını öğrenmek, görmek istemezcesine gözlerini yumdu. Madde! Ruhunda, düşüncesinde, hatta daha gizliliklerde, belirsizlikte sert bir rüzgâr esiyor. Adeta bir mevsim dönümü fırtınası; Takvim-i Ragıb'ın sayılı günleri arasında daima yer almış, işaretlenmiş bir fırtına: mesela nisandaki Kuğu fırtınası. Beyefendi, ismin şu inceliğine bakınız!
... Sert bir rüzgâr esiyor, maziyi ve yaşantıyı amansızca savuruyor; insan dediğimiz, inleyen ve şikâyet eden sazı, şu ney'i, kırık çalgıyı o içli besteden ötekisine, o yanık ezgiden berikisine... berikine alıp alıp götürüyor; hiç acımadan bu çürümüş sonbahar yaprağını oradan oraya sürüklüyor.
