Yazar | : | İsmail Hikmet |
Yayın Tarihi | : | 1933 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 36 |
Ölçü | : | 12 x 18 cm |
Yayınevi | : | Kanaat Kütüphanesi |
Tanzimat edebiyatı ile Servet-i fünun edebiyatı arasında bir ittisal hattı teşkil eden edebiyat vardı. Bu edebiyatı canlandıran ve yaşatan bazı kıymetli şahsiyetlerden bahsetmek lazımdır. İsmail Sefa bu şahsiyetlerin biri ve belki de birincisidir.
Sefa; baba cihetiyle Trabzonludur. Hicaz mektupçuluğunda bulunan şair Behçet Efendi Trabzon'un muteber eşrafındandır. İşte Sefa böyle zeki, şair ve edip bir babanın sulbünden (Mekke-i Mükerreme) de 1283 (1867) tarihinde dünyaya gelmiştir.
Çocukluğunu bu kum deryası içinde geçiren Sefa ne derin bir safiyetle o dakikalarını anlatır. Orada geçirdiği ömür onun çocuk ruhuna ne temiz akisler bırakmıştır. Hacılar, develer ve sonra mukaddes hatıralar, dini tahassüsler hepsi hepsi mütehassis ve heyecanlı Sefa'nın ruhundan süzülürken birer şiir olmuş, fikrinden dağılırken birer bedia haline girmiştir.
Çünkü Sefa, hakikaten şairdi. Ona "Şairi maderzat" lakabını veren Naci bu hususta yanılmamıştı.
(Hatıratı mukaddese) unvanıyla yazdığı şiirde bütün bu çocukluk duygularını görürüz…