Yazar | : | Ahmet Baysal, Mustafa Yaman |
Yayın Tarihi | : | 2005 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 188 |
Ölçü | : | 19,5 x 27 cm |
Yayınevi | : | İzzet Baysal Vakfı |
Mimar İzzet, memuriyet hayatına Bolu Bayındırlık Müdürlüğü'nde 25 lira aylıkla başlar. Ancak memurluğun tekdüzeliğinden memnun kalmaz. 1932 yılında Gerede'nin imar planı ihaleye çıkarılınca İstanbul'dan bir arkadaşının ismiyle ihaleye katılarak kazanır ve memuriyet hayatı devam ederken eline geçen 5 bin 500 lira, onun ilk özel teşebbüs kazancı olur...
İzzet Baysal, Bolu'dan sonra Ankara'da görev alır, daha sonra Eskişehir'e giderek Belediye Fen işleri şefi olur. Bu görevdeyken kendisine verilen takdirnamede şöyle yazmaktadır:
"Mimar izzet Bey, şubedeki mesaisinin ciddiyeti ve mükemmeliyeti ve fenni sahada gösterdiği bilgi, intizam ve çalışkanlığı ile tanınmış ve kendisini takdir ettirmiş bir mimardır."
İki yıl kaldığı Eskişehir'de Coğrafya öğretmeni Refika hanımla tanışır ve evlenir. Doğumda kaybettikleri ilk çocuklarından sonra dünyaya gelen Esin, genç çifti sevince boğar.
Ankara'ya gelerek memuriyetten ayrılır ve serbest çalışmaya başlar.
Ankara'da birkaç mimari proje ve bina inşaatı üstlenir. Bolu Devlet Hastanesi, onun Bolu'daki ilk müteahhitlik işi olur. Ancak hemen sonra ikinci Dünya Savaşı'nda Almanların Balkanlar'a kadar uzanması üzerine 1939 yılında yedek subaylığa çağrılır ve bu görevini Afyon'da tamamlar. Askerlik araya girince Bolu Devlet Hastanesi inşaatının bitirilmesini ağabeyi Mehmet'e bırakmıştır.
1942, aile için en acılı yıl olur. Çok sevdiği Refika Hanım, üçüncü hamileliğinde bebeğiyle birlikte doğum masasında hayata gözlerini yumar. İzzet Baysal, 3,5 yaşındaki Esin'in bakımını üstlenen baldızı Nafize hanımla bir süre sonra evlenir. Bu beraberlik, Nafize hanımın 1986 yılında ölümüne kadar sürer…