Geçmişte Osmanlı İmparatorluğu topraklarının tamamında etkin olan Mevlevi kültür dairesinin manevi merkezi, Hazreti Mevlana'nın türbesinin bulunduğu Konya şehriydi; bununla birlikte Mevlevi müziğinin ve şiirinin merkezi dönemin başkenti İstanbul'du. İstanbul Mevlevihaneleri Şeyh Galip, Dede Efendi, Esrar Dede, Tahir Olgun, Rauf Yekta gibi birbirinden değerli müzisyen ve edipleri bünyesinde yetiştirmiş, Mevleviliğin inceliğini ve Mesnevi'nin sırlarını yüzyıllarca yaşatmışlardır. Bu tekkelerde dervişler 1001 gün süren çileleri sırasında yetenekleri doğrultusunda sanatın çeşitli alanlarında eğitim almışlar, Mevlevihaneler adeta Güzel Sanatlar Fakültesi işlevi görmüşlerdir. Mevlevi kültürünün faal olduğu devir de İstanbul'da beş adet Mevlevihane vardı. Üsküdar, Kasımpaşa, Galata, Bahariye ve Yenikapı Mevlevihanelerinde haftanın her günü sırayla Mevlevi Ayini icra edilirdi. Cumhuriyet döneminde Bahariye ve Kasımpaşa Mevlevihaneleri ortadan kalkmıştır; buna karşılık kısa bir süre önce 2010 Avrupa Kültür Başkenti bağlamında gerçekleştirilen çalışmalar doğrultusunda Bahariye Mevlevihane'si restore edilerek şehrimize yeniden kazandırılmıştır. Galata ve Yenikapı Mevlevihanelerinin restorasyonu ise büyük ölçüde tamamlanmış olmakla birlikte halen devam etmektedir .' İstanbul Mevlevihaneleri konusunda kaleme alınan bu kitabı okurlara takdim ederken, eserin değerli yazarına ve yayımlanmasında emeği geçen mesai arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim.

---